Examples of using Tren in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tren bile olmaz ki.
Tren ve otobüsler ile Finlandiyada neredeyse her yere gidebilirsiniz.
Tren yolu üzerinde yüksek derecede nötron ışıması vardı.
İşim tren enkazı gibi ve evet, itiraf ediyorum.
Tren gelene kadar burada bekleyelim.
Tüm aile tren enkazı gibi, değil mi?
Tren setlerini ve dağınık buzdolabını yeteri kadar dinledik.
Tren yüzünden baş aşağı oldum ama.
İnsanlar tren istasyonundaki gibi gidip gelebilirler.
Tren ve otobüs istasyonlarına adam koyduk.
Sanki tren sesi geliyor.
Galiba tren geliyor.
Tren, otobüs ve uçak seferi listeleri tüm ülkelerde erişilebilir olacaktır.
Tren garda durup parayı indirirlerken hamlemizi yapacağız.
Tren neden geç kaldı?
Tren sesine benziyor.
Tren için geç kaldım.
Tren… Yemek servisi yoktu.
Ve yeteri kadar tren olmadığından yürüyerek gitmeleri gerekiyordu.
Tren çarpmadan hemen önce açmayı başardım.