TUTUKLANANLAR in English translation

arrested
tutuklamak
tutuklanması
hapsi
tutuklayacak mısın
detained
alıkoymak
gözaltına
gözaltına almak
tutukladı
göz altına alın
tutuklarsak
arrests
tutuklamak
tutuklanması
hapsi
tutuklayacak mısın

Examples of using Tutuklananlar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İtfaiye şeridini kapadıkları için tutuklananlar arasında… Amerikan Yerlisi eylemcisi Del Redclay de vardı.
Was Native American activist Del Redclay… Among those arrested for blocking a fire lane… who called the protest an unqualified success.
İtfaiye şeridini kapadıkları için tutuklananlar arasında… Amerikan Yerlisi eylemcisi Del Redclay de vardı.
Was Native American activist Del Redclay… Among those arrested for blocking a fire lane.
Tutuklananlar arasında, Andreas Baader ve… çetenin çekirdeğini oluşturanlardan biri olduğu düşünülen Holger Meins da var.
Who is also considered part of the group's inner circle. Among those arrested were Andreas Baader and Holger Meins.
Baskında tutuklananlar saygın suç ailesi… ve Rigazzi ailesinin diğer patronu'' kerpeten'' Louis Rigazzi.
Arrested in the raid were reputed crime family boss Louis"the Wrench" RiGazzi… and 11 other hiGh-rankinG RiGazzi family associates.
Adam bir fanatiktir, iyi bir gösteri… sonunda muhakkak tutuklananlar olmalı.
He is a zealot who thinks that a good demonstration… Has to end with riots and arrest.
Tutuklananlar arasında HDP ve DBPli 19 belediye
Among the arrestees there are 19 Co-Mayors from HDP
Tutuklananlar arasında, Diğer Rusyanın liderlerinden biri olan eski dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov
The detainees included former world chess champion Garry Kasparov, one of the leaders of The Other Russia,
Babası ve amcası tutuklananlar arasında yer alan Vlada Martinoviç yerel Radyo KIMe verdiği demeçte,'' Suçlamaların gerçekle hiçbir alakası yok.
The accusations have nothing to do with the truth," Vlada Martinovic, whose father and uncle were arrested, told local Radio KIM.
Her altı ayda bir tutuklananlar… çünkü birini soydular
Those got arrested every six months or so… because they robbed someone,
Eğer gerçekten bir tane varsa ve tutuklananlar Bir daha asla görülemediğini,
regarding its human form, if indeed it has one, and those captured are never seen again,
Arası telefon dinlemelerim tevhid selam örgütü üyesi olduğum iddiasıyla 15 Temmuz sonrası tutuklananlar tarafından yapıldı.
I was arrested by those who were arrested following the July 15[coup attempt] on the ground that I was a member of Tevhid Selam organization through wiretappings between 2011-14.
CIA ile işbirliği içinde çalışan Pakistanlı ajanlar tarafından tutuklananlar arasında, başlıca sorumluluğu Batılı ülkelerin dünya üzerindeki çıkarlarına yönelik saldırıları planlamak olan Younis el Moritani de yer alıyor.
Among those detained by Pakistani agents, working in co-operation with the CIA, was Younis al-Mauritani, whose main responsibility was to plan attacks against Western countries' interests across the globe.
Tutuklananlar arasında Cumhuriyet Sağlık Enstitüsü eski başkanı
Arrests include the former head of the Republic Institute for Health Insurance
US Maschalls beni, tutukluyu acilen götürmemi sağlamak için gönderdi.
This US marshal is here to assure I'm taken to the prisoner immediately.
Ama şimdi kaçarsan tutuklanman için arama emri çıkartırlar.
But if you escape now, They got a warrant for your arrest.
İnanıyorum ki protokol tutukluyu kişisel olarak sorgulamam kosunda sizi bilgilendirmemi gerektiriyor.
I believe protocol requires me to notify you that I will be interrogating the prisoner personally.
Amcan tutuklandıktan sonra bile yine de arkadaşım olduğuna inanmıştım.
Even after your uncle was arrested, I still believed you were my friend.
Tutuklandıktan hemen sonra ziyaretime geldi.
Right after! was arrested, he came to visit me.
Ajan Hotchner tutuklandığında bir miktar aldığını öğrendiler.
When Agent Hotchner was arrested, they found that he had bought some.
Tutukluyu CTUya götürüyorum, sonrasında yokum.
I'm bringing the prisoner back to CTU, then I'm out.
Results: 53, Time: 0.0293

Tutuklananlar in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English