TUTUKLUK YAPTI in English translation

jammed
reçel
sıkışık
doğaçlama
sıkışması
marmelat
karıştırmak mı
tıkalıydı
tutukluk
misfired
teklemeyi
jams
reçel
sıkışık
doğaçlama
sıkışması
marmelat
karıştırmak mı
tıkalıydı
tutukluk

Examples of using Tutukluk yaptı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Silahım tutukluk yaptı Hannibal.
My gun is jammed, Hannibal.
Silah tutukluk yaptı.
Gun is jammed.
Buton tutukluk yaptı.
The button, it's jammed.
Silah tutukluk yaptı.
The gun is jammed.
Yine tutukluk yaptı!
It's jammed again!
Tutukluk yaptı, Albay!
Gun'sjammed, Colonel!
Sadece tutukluk yaptı.
It just jammed up.
Pardon, pankreasım tutukluk yaptı.
Sorry, my pancreas seized up.
Jack, silahım tutukluk yaptı.
Jack, my gun, it got jammed.
Haklıymışsın. Silahı tutukluk yaptı.
You were right, his gun did jam.
Ama silahım tutukluk yaptı. Hah. Bana bir silah verip bir çiftçiyi öldürmeye zorladılar.
A farmer, but my gun jammed. Huh. They gave me a gun and forced me to execute.
Ama silahım tutukluk yaptı. Hah. Bana bir silah verip bir çiftçiyi öldürmeye zorladılar.
They gave me a gun and forced me to execute Huh. a farmer, but my gun jammed.
ama revolverim tutukluk yaptı.
but my revolver misfired.
ama silahım tutukluk yaptı.
but my revolver misfired.
Sonra adamın silahı tutukluk yaptı… ve o da silahı Davide doğrultmaya devam edip tetiği çekti… ama yine bir şey olmadı.
And he keeps pointing it at David and pulling the trigger Then the guy's gun jams but nothing happens.
Mitralyöz tutukluk yaptı ve Albay öldü ve alay toz ve dumanla kör oldu.
And the regiment blind with dust and smoke. The Gatling's jammed and the Colonel's dead.
Gabčík, aracın önüne çıktı ve Sten markalı makineli tüfekle ateş etmeye çalıştı, ancak silahı tutukluk yaptı.
Roháč pulled out his Škorpion submachine gun, aimed at Holub but the gun jammed.
Öldürebilmiş olsaydım şimdi bu karmaşanın içinde olmazdım ama silahım tutukluk yaptı.
If I had killed him, I would not now be in this fix, but my revolver misfired.
ama silahım tutukluk yaptı.
but my revolver misfired.
Hala yaşıyor olmamın tek nedeni Almanın birisinin silahım tutukluk yaptı diye ben bırakmış olması.
Only reason I'm still alive is some German let me go when my gun jammed.
Results: 64, Time: 0.0333

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English