Examples of using Uçak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kaç tane uçak kurtuldu bilemiyorum.
Uçak sana ne söylüyor Nell?
Ben uçak olmak istiyorum, bomba değil!
Bu yüzden sana yarısı yenmiş bir paket uçak fıstığı getirdim.
Uçak, OHare Hava Alanına inmiş.
Uçak biletleri. İspanyanın güneyine.
Ben uçak tasarımcısıyım. Uçak. .
Minası öldüren uçak aynen buna benziyordu ama daha ufaktı.
Oradaki tankerler uçak yakıtıyla dolu!
Üsteki uçak ve gemilere sabotaj düzenlenmesi.
Sorun nedir? Daha önce hiç uçak görmediniz mi?
Rozet, uçak ve silah ruhsatı yetmiyor mu?
Uçak. Biletler. İspanyanın güneyinde.
Uçak yakıtı ile dolu. Okyanustaki tanker tamamen.
Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
Dronlar için. Boş uçak kutuları ve boş beyaz fosfor varilleri.
Bravo, 1-3-0 pozisyonunda 3 tane uçak var.
Sadece dağınık formasyonda uçan uçak parçalarından ibaret.
Uçak. Biletler. İspanyanın güneyinde.
Bu ses uçak motorunun on katı!