UFAK BIR DETAY in English translation

tiny detail
küçük bir detayı
ufak bir detay
küçük bir ayrıntıyı
ufacık bir detay
small detail
küçük bir detay
ufak bir detay
küçük bir ayrıntıyı
ufak bir ayrıntı
little detail
küçük detay
küçük bir ayrıntıyı
ufak detayları
ufak bir ayrıntı
küçük detaylar
az detay
minor detail
küçük bir detay
küçük bir ayrıntı
ufak bir detay
önemli bir detay
just a detail
ufak bir detay
sadece bir detay
itty-bitty detail
ufak bir detay

Examples of using Ufak bir detay in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Artık ufak bir detay.
No, it is a small detail.
Ancak ufak bir detay var.
But there's just one small detail missing.
Evet, ancak… Ufak bir detay kaldı.
Yes. However… one tiny detail escapes me.
Evet, ancak… Ufak bir detay kaldı.
One tiny detail escapes me. However… Yes.
Evet, ancak… Ufak bir detay kaldı.
Yes. One tiny detail escapes me. However.
Işık, Gölge, arkaplan sesleri, korneasındaki bir yansıma-- en ufak bir detay anahtar olabilir.
Light, shadow, noises in the background, reflection in the cornea-- any tiny detail could be the key.
Ama bahsetmem gereken ufak bir detay var. Burada ölürseniz gerçek hayatta da ölürsünüz.
One little detail, though, I should mention… if you die in here, you die out there.
Melvin? Eski dünya düzenine çok benziyor… ama ufak bir detay hariç.
Except for one tiny detail… Melvin? pretty similar to the old world order… One that is, you know.
Bazen bir kızla tanıştığında, ona anında âşık olmanı sağlayacak ufak bir büyüleyici detay olur ya hani?
You know how sometimes you will meet a girl and there will be that one bewitching little detail that will make you fall in love with her instantly?
Ufak bir detayı atlamış.
He omitted a small detail.
Peki, ufak bir detayı fark etmişsinizdir. Sizsiniz.
You. All right, little detail you might have noticed.
Sadece ufak bir detayı açıklamanız gerekiyor.
You only have to clear up a small detail.
Ufak bir detayı atlamışsın sanırm.
I think you left out a minor detail.
Peki, ufak bir detayı fark etmişsinizdir. Sizsiniz.
All right, little detail you might have noticed. You.
Ufak bir detayı unutmuyor musunuz… adına Darkseid deniyor hani?
Name of Darkseid? Aren't you forgetting one small detail.
An8} Ufak bir… Detay hariç: Yalnız değilsiniz.
Itty-bitty detail: you're not alone. Except for one itty little.
Ufak bir detayı unutmuyor musunuz… adına Darkseid deniyor hani?
Aren't you forgetting one small detail, name of Darkseid?
Bunları 5 gün içinde yapman gerek. Ufak bir detaymış.
All in five days a minor detail.
Ama ufak bir detayı atlamışsın.
But you left out one minor detail.
Sakın gardınızı indirip en ufak bir detayı bile atlamayın.
Don't let down your guard, and don't miss any little details.
Results: 53, Time: 0.0336

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English