Examples of using Uluslar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben Dışişleri Bakanıyım, işim uluslar arasında bağlantı kurmak.
Çünkü bütün uluslar senindir.
Niçin uluslar, ‹‹Nerede onların Tanrısı?›› diye konuşsun,
Eğer BM tekrar yapılandırılmazsa, uluslar arası etkileşimler ve küresel işbirliği ruhu ve BMnij itibarı adı zedelenecektir.
Ammonlular uluslar arasında bir daha anılmasın diye Moavı Ammonlularla birlikte mülk olarak doğuda yaşayan halka vereceğim.
Yutuldu İsrail, Şimdi uluslar arasında kimsenin beğenmediği bir kap gibi.
Ekim 2007de Afrika Uluslar Kupası elemelerinde,
Yeryüzündeki bütün uluslar senin soyun aracılığıyla kutsanacak.
Uluslar hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa göksel Babanız bütün bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir.
Yazılarımda bu olanların uluslar arası hukuka aykırı olduğunu ve bunu yapanların da suçlu olduğunu belirttim.
Jozef Stalin 1917-23 arasında Halk Komiserleri Kurulunun Uluslar Halk Komiseri görev yapmıştır.
Tüm sınırlar, tüm uluslar, tüm savaşlar… ırkçılığın her türü… tüm dinler… kabilecilik.
Bu parayı kullanabileceği uluslar arası bağlantıları var…
Ne ararsanız. Bu parayı kullanabileceği uluslar arası bağlantıları var…
Uluslara egemen olmak üzere yükselecek. Uluslar Ona umut bağlayacak.››.
Uluslar arası hükümetlerin, gerçekleşecek birleşik bir savaşın engellenmesinin gerekliliği hususunda işbirliği yapmasının bir yolu yok.
‹‹İşayın Kökü ortaya çıkacak, Uluslara egemen olmak üzere yükselecek. Uluslar Ona umut bağlayacak.››.
Güneşimiz bize yüzünü çevirdi, ve diğer bütün uluslar göklere kaçtı. Yeryüzü yanıyordu.
Uluslar arası sürtüşmeler genetik mühendislik yöntemiyle karıştırılan ırklar vasıtasıyla tamponlanmış oldu.
Dole diplomat olarak başarılıydı, Hawaii Krallığını tanıyan tüm uluslar Hawaii Cumhuriyetini de tanımışlardır.