Examples of using Umuda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Siz bile şimdi umuda sarılıyorsunuz?
Birincisi; ne olursa olsun umuda tutunmak.
Ama en çok umuda ihtiyaçları var.
İnanacak bir şey kalmadığında, umuda inan.
Siz bile şimdi umuda sarılıyorsunuz.
Ben ikimiz için de bu umuda dayanabilirim.
Öğretmenimiz Ashley umuda tutunuyor.
Öğretmenimiz Ashley umuda tutunuyor.
Duff yeterli. Umuda!
Daha önce burada kimse mutlu olmamıştı. Umuda!
Dirilişe karşı kesin umuda.
Burası, bu genel kurulda, insanoğlunun barış içinde yaşaması için en iyi- belki de sonuncu- umuda yaslanmaktadır.
Senden Andy için biraz umutlu olmanı istiyorum… çünkü o umuda ihtiyacım var. Senden.
Vatan sevgisi. Umuda, hayallere duyulan sevgi.
barışa, umuda, mutluluğa, her türlü kötülüğe karşı sevmiştim.
Bu gece yeni bir reklam hakkında toplantım var arka planda umuda basketler olan Seattle topluluklarının nabzını tutabilen bir adam için tezahürat yapan insanlar.
Umuda bel bağlayanlar…
bir aptal gibi umuda yenik düştüm.
Sen bana bir kahraman olmayı öğrettin, Sen umuda nasıl inanacağımı öğrettin.
Durum ne kadar kötü olursa olsun… duygularınızı nasıl yitirirseniz yitirin… bana umuda tutunacağınıza dair söz verin.