Examples of using Uslu durursan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer uslu durursan, göreceksin sevgilim.
Uslu durursan, Harold retraktörü tutmana izin verebilir.- Umarım.
Uslu durursan onu sana getiririm.
Uslu durursan, yaşarsın.
Uslu durursan eğer bunu alabilirsin.
Doğru seçimi yaparsan, uslu durursan aramız iyi olur.
Şimdi, kenara çekilip uslu durursan.
Yemekten sonra. Şayet uslu durursan.
Bana dediler ki:'' Eğer uslu durursan onu öldürmeyiz.
Bir kemik kazanacaksın. Uslu durursan kocaman.
Şimdi, bu emir tarihsiz ve imzasızdır… ve uslu durursan böyle kalacak.
Uslu durursan pahalı siyah bir elbise giyip en iyi rolü kaparsın: Sopa taşıyıcısı.
Uslu durursan seni Chris Tuckerın koca bebeği oynadığı filme götüreceğim.
Altı aylığına ayağına kelepçe takılacak. Eğer uslu durursan, üç ayda çıkartırlar.
Uslu durursan seninle paylaşırım.
Uslu durursan olur belki.
Yüzbaşı, eğer uslu durursan.
Uslu durursan canın yanmaz!
Olabilir, eğer uslu durursan.
Uslu durursan hiçbir sorun olmaz.