Examples of using Uzun boylu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom uzun boylu, esmer ve yakışıklıdır.
Herkes uzun boylu ve sarışındı.
Ama sen de uzun boylu ve sarışınsın.
Ne Cheyenneler kadar uzun boylu, ne de Crowlar kadar yakışıklı.
Babam uzun boylu.
O mavi gözlü, uzun boylu, heykel gibi sarışın.
O uzun boylu, çok zengin, yakışıklı birisi.
Uzun boylu ve beyaz tenliydi.
O uzun boylu ve şişman ve o her zaman meşgul.
Uzun boylu ve güçlüydü.
Uzun boylu, ilginç bir adamdı.
Uzun boylu, sarışındır, puro içer ve domuzun tekidir.
Parka giymiş uzun boylu beyaz bir adamdı.
Uzun boylu, sarı saçlı, farklı giyimli bir İngiliz.
Uzun boylu bir adam yaklaşıyor?
Uzun boylu muydu?
Uzun boylu ve saçları griydi.
Beni burada uzun boylu bir sarışınla gördün mü?
Sizi hep uzun boylu düşünmüştüm.
Örneğin ben, iki kat uzun boylu olsaydım… Ooh!