Examples of using Var ama in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, çünkü DCde senden binlerce var ama benden sadece bir tane var. .
Daha önce görmediğimiz biri var ama şahidi sağlam.
Kısmî parmak izi var ama daha azından da bir şey çıkardığım olmuştu.
İki kuralımız var ama.
Üzerinde yeni bir kıyafet var ama kolların unlu.
Bir planı var ama, değil mi?
Parmak izleri var ama iblislerin genellikle parmak izleri olmaz.
Kol kemiğinde aşırı hassasiyet ve bereler var ama periferik nabzı normal.
Buluşmam var ama.
Teyzemi enflüenzadan kaybetmiştim ben de. Yapabileceğim bir şey var ama.
Size soracak bir sürü sorum var ama vakit yok.
Bir neden var ama, hem de iyi bir neden.
Biraz karışık bir formülü var ama bu evde malzemeleri bulunuyor.
Cesetlerde kurşun yarası var ama… olay yerinde kovan bulunamadı.
Elbette var ama nerede olduğu konusunda hiçbir fikrim yok.
Kötü yan etkileri var ama.
Bir tek ikinci derece kanıtlar var ama o adamda yanlış bir şeyler var. .
Biraz karışık bir formülü var ama bu evde malzemeleri bulunuyor.
Yukarıda seni bekleyenler var ama bir gürültü duyuyorsun ve Valeraya soruyorsun.
Cesetlerde kurşun yarası var ama… olay yerinde kovan bulunamadı.