Examples of using Verdiğin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, bu herif verdiğin sweatshirt yüzünden Jamiei taciz ediyor.
Dahası bana verdiğin 5-10 ne varsa hepsini dağıtıyorum.
Verdiğin her ıstırap sana geri dönecek.
Haber verdiğin için teşekkürler. Bu sayede başka planlar yapmak için zamanım var.
Verdiğin mesaj bu.
Verdiğin mesaj bu.
Verdiğin 250.000 bine karşılık?
Çünkü evde bana verdiğin herhangi bir şeyden daha iyi.
Dün bana verdiğin kağıt bu.
Verdiğin zaman… ve aldığın zaman.
Bize verdiğin yiyeceklere şükürler olsun, Efendimiz!
Başaramazsan değer verdiğin her şey elinden alınır.
Senin verdiğin kayıttaki ses ise F tonundan bahsediyoruz.
Önem verdiğin bir adam için her şeyden vazgeçmeyi mi?
Bana verdiğin zaman olmadan bunu yapamazdım.
Bana verdiğin çekler yeterli değildi,
Burada olduğunu haber verdiğin için sağ ol,
Verdiğin ruhun sana ait değil.
Verdiğin şeytani oyunculuk yeteneği için sana borcum var!
Verdiğin İncil altın değerindeymiş.