Examples of using Vereceğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hatta, okula yıldızlı 10 vereceğim.
Larry, sana bir şey vereceğim.
Seni onlara vereceğim.
Buradan sağ kurtulabilirsem sana bir öpücük vereceğim.
Bana her zaman gösterdiğiniz nezaket karşılığında size bir armağan vereceğim.
Sana çok önemli bir iş vereceğim.
Bana itaat edersen… sana bunları vereceğim.
Yine de, size bir şans daha vereceğim.
Önemli bir görev vereceğim.
Viriathus savaş ateşi istiyorsa… ona vereceğim.
Şu Von Galene zaferden sonra iyi bir ders vereceğim.
Bunun zevkini çıkarman için sana 30 saniye vereceğim.
Burayı bitirince başka iş vereceğim.
Yarın, işe başlamak için emirler vereceğim.
Dennisle yaşasaydın bugün sana bir telefon vereceğim.
Anladım. O zaman, bunu sana vereceğim.
Larry, sana bir şey vereceğim.
Sana bir şans daha vereceğim.
Anladım. O zaman, bunu sana vereceğim.
Önemli bir bilgi vereceğim.