Examples of using Vereceğine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Caiaphasın sana tüm bunları vereceğine sahiden de inanıyor musun?
Kevinın montunu vereceğine gerçekten inanıyor musun?
Sana yakışıklı oğullar vereceğine eminim. Çok güzel.
Sana yakışıklı oğullar vereceğine eminim. Çok güzel.
Bogardusun o binayı vereceğine gerçekten inanıyor mu?
Bana anahtarı vereceğine söz veriyor musun?
Boğanın ailemize para vereceğine inanıyor musunuz?
Gitmemize izin vereceğine inanıyor musun?
Gitmemize izin vereceğine inanıyor musun?
Gitmene izin vereceğine inanıyor musun?
Ne vereceğine bağlı.
O bir çanta dolusu parayı bize vereceğine gerçekten inanıyorum.
Buna bir şans vereceğine söz vermiştin.
Ona bir yuva vereceğine söz ver.
Daha sonra arkadaşlarıma kişi başı beş bin dolar vereceğine söz verdi.
Ayrıca yüklü miktarda para vereceğine eminim.
Jackin, devre levhasını Çinlilere vereceğine inanamıyorum.
Fakat sonra bunların beni tatmin etmediğini anlayınca seni bana vereceğine söz verdi.
Ve yeni okula bi şans vereceğine.
bana hak vereceğine eminim.