VERECEKLERINI in English translation

they will
olacak
eder
olur
edecekler
yapacaklar
gelecekler
verecekler
alacaklar
gelirler
olurlar
they would give
verirler
vereceklerini
verdiler
veriyorlardı
verebileceklerini
verebilirler
verirdi
verirler mi
they will give
verirler
verecekler
verirler mi
bize vere
pes
teslim olacaklar
gonna
olacak
verecek
gelecek
olacağını
edecek
olacağım
olacağız
çıkacak
şey
iyi
they were gonna give

Examples of using Vereceklerini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dün Adamsla buluşmaya gittim. Ona madalya vereceklerini söyledi.
I went to meet Adams yesterday he said they will give him a medal.
Daha çok vereceklerini söylediler.
Said they would give me more.
Bana zarar vereceklerini söylüyorlar.
They say they're going to hurt me.
Onlar da bana hayali bir ödül vereceklerini söyledi.
They said they were gonna give me the illusion of a trophy.
Buna izin vereceklerini sanmıyorum.
I don't think they will allow that.
Öylece içeri girip almasına izin vereceklerini düşünüyor musun gerçekten?
You really think they're gonna let him just waltz in and take it?
Bu kızartma için bize ne kadar vereceklerini merak ediyorum.
I wonder how much they will give us for these small fry.
Bana kız kardeşini geri vereceklerini söylediler.
They said they would give your sister back to me.
Ona Abigail adını vereceklerini söylediler.
They said they're going to name her Abigail.
Ama bana daha fazla süre vereceklerini söylemişlerdi.
But they said they were gonna give me a little more time.
Daha konuşmama izin vereceklerini bile bilmiyorum.
And I don't even know if they will allow me to speak.
Maria, büyükelçinin ölmesine izin vereceklerini düşünüyor musun?
Maria, do you think they're gonna let the Ambassador die?
Bana büyük bir zam vereceklerini umuyorum.
I'm hoping they will give me a big raise.
Size paranızı geri vereceklerini söylediler.
They said they would give you your money back.
Tom bunu yapmana izin vereceklerini düşünmüyor.
Tom doesn't think they will permit you to do that.
İnsanların Mikeı Buster Douglası katlederken görmek için para vereceklerini sanmıyorum.
I just don't think people gonna pay good money to see Mike slaughter Buster Douglas.
Sonra jüriye kime… daha fazla kredi vereceklerini soracağız.
And then we will ask the jury who they would give the better mortgage to.
Arkadaşlarına söylersen, polise haber vereceklerini biliyorsun.
If you tell your friends, you know they will call the cops.
Reklamı yapmaktan geri çekilince sende kalmasına izin vereceklerini pek sanmıyorum.
They're not gonna let us keep it once you back out of that commercial.
Buna izin vereceklerini sanmıyorum.
I don't think they will let me.
Results: 134, Time: 0.0663

Vereceklerini in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English