Examples of using Vereceklerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dün Adamsla buluşmaya gittim. Ona madalya vereceklerini söyledi.
Daha çok vereceklerini söylediler.
Bana zarar vereceklerini söylüyorlar.
Onlar da bana hayali bir ödül vereceklerini söyledi.
Buna izin vereceklerini sanmıyorum.
Öylece içeri girip almasına izin vereceklerini düşünüyor musun gerçekten?
Bu kızartma için bize ne kadar vereceklerini merak ediyorum.
Bana kız kardeşini geri vereceklerini söylediler.
Ona Abigail adını vereceklerini söylediler.
Ama bana daha fazla süre vereceklerini söylemişlerdi.
Daha konuşmama izin vereceklerini bile bilmiyorum.
Maria, büyükelçinin ölmesine izin vereceklerini düşünüyor musun?
Bana büyük bir zam vereceklerini umuyorum.
Size paranızı geri vereceklerini söylediler.
Tom bunu yapmana izin vereceklerini düşünmüyor.
İnsanların Mikeı Buster Douglası katlederken görmek için para vereceklerini sanmıyorum.
Sonra jüriye kime… daha fazla kredi vereceklerini soracağız.
Arkadaşlarına söylersen, polise haber vereceklerini biliyorsun.
Reklamı yapmaktan geri çekilince sende kalmasına izin vereceklerini pek sanmıyorum.
Buna izin vereceklerini sanmıyorum.