Examples of using Vermem in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kyra. Sana bir mesaj vermem gerekiyordu.
Sana para vermem bir suç, tamam mı?
Başına kötü bir şey gelmesine izin vermem.
Ve şimdi onu size geri vermem gerektiğini mi söylüyorsunuz?
buna asla izin vermem.
An8} Bana istesen de vuramazsın, fırsat vermem.
Onun bana gemimi nasıl yöneteceğimi söylemesine izin vermem.
Bu ânımı mahvetmene izin vermem.
Gerekiyordu. Sana bir mesaj vermem Kyra.
Sana bunu ne olursa olsun vermem.
Başına bir şey gelmesine izin vermem.
Bana güvenmeniz için nelerimi geri vermem gerekiyor?
Sana ipucu vermem.
Böyle bir şeye asla izin vermem.
Bu filmi bugün görürüz yada bu projeye bir dolar daha vermem.
Gerekiyordu. Kyra. Sana bir mesaj vermem.
Mark, uyan! sana bir mesaj vermem gerekli!
Bonnie Parkerıma büyük sonunu vermem.
Başına bir şey gelmesine izin vermem.
Sorrentino silah davasında ifade vermem istendi.