Examples of using Yöneten adam in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Everett Kynes, bu koloniyi yöneten adam… pek kurallara göre hareket etmiyor.
Everett Kynes, bu koloniyi yöneten adam… pek kurallara göre hareket etmiyor.
Bu kurum, herhangi bir şekilde tehdit edilirse kurumu yöneten adam o sırların hepsini dünyaya yayacak.
Yüksek güvenlikli. Ancak açık artırmayı yöneten adam ne kadr kesileceğine karar verir… maliyetleri takip ediyor.
Yüksek güvenlikli. Ancak açık artırmayı yöneten adam ne kadr kesileceğine karar verir… maliyetleri takip ediyor.
bu tabloları yem olarak kullanmak istiyorsanız bu ekibi yöneten adam sanat hakkında çok şey biliyor.
Hasta oldukları için değil, kendisine daha fazla yiyecek istediği için. kız kardeşimi, yeğenimi ve annemi kapı dışarı etti, Güvenli bölgeyi yöneten adam.
İşinize karışmak istemem Bay Jane ama eğer bu tabloları yem olarak kullanmak… istiyorsanız bu ekibi yöneten adam sanat hakkında çok şey biliyor.
Programı yöneten adamla yakınım ve ne aradığını iyi biliyorum.
Programı yöneten adamla yakınım ve ne aradığını iyi biliyorum.
Orayı yöneten adamın adı neydi?
Toby… Yaşadığın bölümü yöneten adamla… bir konuşma yaptık.
Evet. Orayı yöneten adamın adı neydi?
Evet. Orayı yöneten adamın adı neydi?
Orayı yöneten adamın adı neydi?- Evet.
Los Angelesı yöneten adamda bu bahane işe yaramaz ama.
Herkes, çoğunluğun rızası olmadan yöneten adamın karşısında diz çökecek.
Evet, biz o operasyonu yöneten adamı tanıyoruz.
Boris Lermontovla, şu bale gösterisini yöneten adamla öğle yemeği yiyeceğim.