YÖNETTIĞINI in English translation

runs
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
rules
kural
hüküm
yönetimine
egemenliği
hükmet
directed
doğrudan
direkt
açık
yönlendirin
dolaysız
yönet
yönetmenlik
yöneltmenizi
tarafından
leads
kurşun
baş
ipucu
öncü
başrol
sebebiyet
bir ipucumuz
bir ipucunu
kılavuz
liderlik
manages
idare
yönetmek
başarır
baş
yönetiyorum
üstesinden
başardı
menajeriyim
ran
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
run
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
running
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
rule
kural
hüküm
yönetimine
egemenliği
hükmet

Examples of using Yönettiğini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dünyayı kadınların yönettiğini bilmiyor musun?
Don't you know women rule the world?
Steve Jobsun Appleı iletişim becerisi ve olgun kişiliğiyle yönettiğini sanmıyorum.
Based on his people skills and mature personality. I don't think Steve Jobs ran Apple.
Sin Cityyi kimin yönettiğini gösterin onlara.
Show them who rules Sin City.
Ona Lorimarı kimin yönettiğini hatırlattım.
I had to tell him who runs Lorimar.
Annem ülkeyi senin yönettiğini söylüyor.
Mum says you run the country.
Senin yönettiğini sanıyorsun ama yanılıyorsun.
You think you rule, but you're wrong.
Steve Jobsun Appleı iletişim becerisi ve olgun kişiliğiyle yönettiğini sanmıyorum.
I don't think Steve Jobs ran Apple based on his people skills and mature personality.
Herkes bu vadiyi kimin yönettiğini unutmuş.
Everyone's forgotten who runs this valley.
Eğer Phoenixe ayak basmaya cesaret ederse… orayı kimin yönettiğini göstereceğiz.
If she dares set foot in Phoenix, we will show her who rules there.
Annem ülkeyi senin yönettiğini söylüyor.
Mom says you run the country.
Ve birçok kişi onun İskoçyayı yönettiğini görmek istiyor.
And many want to see him rule Scotland.
Evi Simonın yönettiğini söylemiştin.
You said that Simon ran the house.
Artık işleri Batmanin yönettiğini bilecek kadar.
Enough to know that now that Batman runs things.
Eğer Phoenixe ayak basmaya cesaret ederse… orayı kimin yönettiğini göstereceğiz.
We will show her who rules there. If she dares set foot in Phoenix.
Çeteyi senin yönettiğini sanıyordum.
I thought you ran that crew.
Onlara bu kampı kimin yönettiğini göstereceğiz.
We will show them who runs this camp.
Mingle savaştıklarını duymadım? Çünkü kimin yönettiğini umursamayız.
Because we don't care who rules.
Grubu senin yönettiğini sanıyordum.
I thought you ran the group.
Sana Gothamı kimin yönettiğini göstereyim!
我会让你看看谁在统治高谭市 I will show you who rules Gotham City!
Jim Martinin temiz bir kampanya yönettiğini duydum.
I heard Jim Martin runs a clean campaign.
Results: 183, Time: 0.0303

Top dictionary queries

Turkish - English