Examples of using Yürümezse in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Biliyor musun, eğer film yapımcılığı yürümezse daima bir masaj terapisti olabilirsin.
Ve eğer yürümezse, harika bir şeye ilk defa bu kadar yaklaştım ve bu çok güzel.
Eğer yürümezse… ilişkimiz iyi gitmezse,
Bu iş yürümezse onu o kadar çok özleyeceksin ki hareket ederken bile zorlanacaksın.
Evet, ilişkiniz yürümezse bizimle arası bozulacak olan sensin dedim
Ve eğer yürümezse, bir çift bıçak alıp,
Yani, bunu yaparsak ve yürümezse… o zaman seni arkadaş olarak da kaybedersem?
Ve eğer iş yürümezse, her zaman gidip amcam için çalışabilirsin.
Ve eğer iş yürümezse, her zaman gidip amcam için çalışabilirsin.
O yüzden bu fotoğrafçılık işi yürümezse her zaman bir işin olduğunu bil.
O yüzden bu fotoğrafçılık işi yürümezse her zaman bir işin olduğunu bil.
Ama sadece bil ki onunla işler yürümezse, Bende ilaç var tüm bağımlılar için.
Ama bu iş yürümezse, sana ihtiyacı olabileceğine dair seni uyarmamı istedi.
Onun da zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Biz sadece, eğer bu iş yürümezse çocuklar üzerindeki etkisinden endişeliyiz.
Ya bu iş yürümezse?
Yürümezse dava açacağımızı mı sanıyorsunuz?
Eğer planınız yürümezse, hapse geri girersin.
Yürümezse en azından Los Angelesta güzel bir bahçemiz var.
Ama yürümezse, her zaman dönüp öğrenciymiş gibi davranabilirsin.
Bir eşek nikaha doğru yürümezse geleneksel Polonya düğünü olmaz ki.