YÜZ YIL SONRA in English translation

hundred years
yüz yıl
yüzyıl
yüz yıllık
100 years
100 yıl
100 senede

Examples of using Yüz yıl sonra in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama Jim Bridwelli hatırlayacak. Yüz yıl sonra, kimse o korucuyu hatırlamayacak.
But they are going to remember Jim Bridwell. 100 years from now, nobody's going to remember that ranger at all.
Yüz yıl sonra ilk defa orduda bir Faversham yok.
First time fοr a hundred years there hasn't been a Faversham in the army… and lοοk at the mess they make.
Yüz yıl sonra insanlar hak ettikleri için üstün insan olacaklar.- Bay Mangrum.
A hundred years from now, top people will be top people because they deserve to be.- Mr. Mangrum.
Yüz yıl sonra ilk defa orduda bir Faversham yok. Sonunda olan karışıklığa bak.
First time for a hundred years there hasn't been a Faversham in the army… and look at the mess they make.
Belki de bilinçsiz bir şekilde bayıldık… ve yüz yıl sonra, geleceğin Manhattanında uyandık.
Maybe we got knocked unconscious… for a hundred years, and we woke up in the Manhattan of the future.
İkinci Değişiklik, Liberaller yoluna koyulursa nasıl yapılacağı hakkında, Birkaç yüz yıl sonra, Beyzbol sopalarını almaya hakları var mı?
About how, if the liberals get their way, in a couple of hundred years, the Second Amendment will enshrine our rights to bear baseball bats?
Cezamdan yüz yıl sonra.
Okay. A hundred years off my sentence.
Yüz yıl sonra bir dahi Jamaikadan firavun fareleri ithal edip sıçanları yok etmeye karar vermiş.
Then about a hundred years ago some genius decided to import Indian mongoose from Jamaica to exterminate those rats.
Ayrıca sizi temin ederim ki bundan yüz yıl sonra da fikirlerimiz kabul görmüyor olacaklar.
I can assure you that in a hundred years our work will still be rejected.
Ama işin iyi yanı, yüz yıl sonra küçük bir dahi çocuk muhteşem sunumuna karşılık olarak A alıyor.
The good news is, over a hundred years later, a brilliant little boy receives an"A" for his amazing presentation.
Ve yüz yıl sonra yine. Hep bu şatonun içinde…
And a hundred years after that always, always in this castle
Sence yüz yıl sonra da onun için bir parti düzenlenir mi gülümseyen yüz oymacısı blues festivali?
Do you think in a hundred years they will be throwing him a party… smiley face carver blues fest?
Ama soykırımdan yüz yıl sonra… Türkler büyük dedemi sokak lambası direğine asınca… ana dilimde bir şarkı yapıp bundan bahsetmek istedim.
But a hundred years after the Turks… hang my great grandfather from a lamppost… I try to sing about him in a native tongue… I can't even get Good Day L.
Cengiz Hanın doğuya saldırdımasından yüz yıl sonra yaşlı bir savaşçı şehirden çıktı.
When Genghis Khan was fighting towards the East, One hundred years later, an old warrior came out of the city.
Bir de şu tarafından bak, yüz yıl sonra bu kimin umurunda olacak?
Look at it this way: In 100 years, who's gonna care?
Bir de şu tarafından bak, yüz yıl sonra bu kimin umurunda olacak?
Look at it this way… in a hundred years, who's going to care?
Kılıcın büyülü olması, Spikeın vampir hızlı iyileşme özelliğine rağmen neden yarasının hala yüz yıl sonra da durduğunu açıklar.
The enchantment of the sword explains why Spike's scar remains over a hundred years later, despite vampires' healing abilities.
Hiç merak var neden kilise inşa asla hatta yüz yıl sonra?
Have you ever wondered, why this temple was never complete… even after a hundred years?
aynı olay yüz yıl sonra gene oldu.
the same thing happened a hundred years later.
cephehanelik inşa edilse de, 1783 yılında, yaklaşık yüz yıl sonra yıkıldı.
it was torn down about one hundred years later, in 1783 to build a court/house.
Results: 119, Time: 0.0268

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English