YÜZLEŞMEYE HAZIR in English translation

ready to face
yüzleşmeye hazır
karşılaşmaya hazır mısın
görmeye hazır
prepared to face
yüzleşmeye hazırlansın
ready to confront
yüzleşmeye hazır
ready to deal
uğraşmaya hazır
anlaşmaya hazır
yüzleşmeye hazır
iş yapmaya hazır
halletmek için hazır

Examples of using Yüzleşmeye hazır in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Fakat sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır ol.
But be prepared to deal with the consequences.
Yüzleşmeye hazır olduğunu zannediyorum.
I think you're ready for a face-to-face.
İnsanlar yalnızca yüzleşmeye hazır oldukları şeyleri görürler.
People only see what they're prepared to confront.
Korkusuz gay çift bilinmezlikle yüzleşmeye hazır komutanım.
Exaggerated Russian accent Fearless gay duo are ready to face unknown, Commander.
Belki bununla henüz yüzleşmeye hazır değilsiniz.
Probably you haven't had to face up to it yet.
Yaptığımla yüzleşmeye hazır olduğumu düşünmüyordum,… ama bu kıyafeti tekrar giyiyorum
I didn't think I was ready to face what I had done,
Ve sen tüm bu olanların ne olduğunu biliyorsun ama bu çocuğun sana gösterecekleriyle yüzleşmeye hazır hissetmiyorsun.
And although you think you know everything… you may not be ready to face what this boy will show you.
Ama bunu yapmadan önce, ikinizin gelecekteki zorluklarla yüzleşmeye hazır olduğuna dair kanıt görmem gerek.
But before I do, I need proof that the two of you are prepared to face the challenges ahead.
Ve sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olmalısınız. İşte bu yüzden,
And just be prepared to face the consequences. That's why,
eve dönemeyeceğimizden emindim bizi bekleyen tehlikeyle yüzleşmeye hazır olana dek.
I knew we couldn't return home until we were ready to face the danger that awaited us.
Zamanla bu zorlukların sizi daha da güçlendirdiğini nerden gelirse gelsin tehlikeyle yüzleşmeye hazır hale getirdiğini anlayacaksınız.
In time, you will realize that these challenges made you stronger and that you're ready to face any danger wherever it comes from.
Kendimizle yüzleşmeye hazır olmayışımızı, acımızın dolup taşmış olduğunu söyleme politikası,
The politics of saying we are not ready to face ourselves, the fullness of our pain,
Kalanlar da bizimle yüzleşmeye hazırlandıkları Neftisin kalesine kaçtı.
The rest have retreated to Nephthys' stronghold where they now stand ready to face us.
Şimdi dişlerle yüzleşmeye hazırlanın!
Now… prepare to face the fangs!
Federasyona, Archanisi terk etmesini öğütleriz. Aksi taktirde sonuçlarıyla yüzleşmeye hazırlansın.
We advise the Federation to leave Archanis or prepare to face the consequences.
Umarım ateşle yüzleşmeye hazırsınızdır!
I only hope you're ready to face the fire!
Bu dönemde, bedeni tüm tehlikelerle yüzleşmeye hazırdır.
At that time, the body is ready to face all dangers.
Umarım hislerinle yüzleşmeye hazırsındır.
I hope you're ready to face your feelings.
Anlaşılan Claire yüzleşmeye hazırlanıyor.
Sounds like Claire's getting ready for a confrontation.
Beni sorgulama. Davosla yüzleşmeye hazırlanıyorsun.
Don't question me. You're getting ready to face Davos.
Results: 57, Time: 0.0344

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English