Examples of using Ya da iki gün in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tahminlerimizdeki sapmanın en fazla bir ya da iki gün olacağı hususunda garanti verebilirim.
Müdahale edilmezse bir ya da iki gün içinde ölür.
Bu belki bir ya da iki gün sürer. Sonra konuşuruz.
İlaç bir ya da iki gün içinde burada olur.
Bir ya da iki gün içinde sana cevap vereceğim.
Umarım, bu bir ya da iki gün sürer.
Bir ya da iki gün gelmeyecekmiş.
Bir ya da iki gün uyursun ve berbat halde uyanırsın.
Üzgünüm, bir ya da iki gün içinde.
Ama bir ya da iki gün.
Onu bir ya da iki gün canlı tut.
Endişelenme. Sadece bir ya da iki gün acı çekersin.
Bir ya da iki gün içinde büyük şehre geri döneceksin.
Bir ya da iki gün içinde, hikayeler gazetelerde çokça yer aldı.
Cesedi bir ya da iki gün içinde bırakacaklar. Onun teyzesiyim.
Bir ya da iki gün içinde unutulabilecek şeyler.
Onu bir ya da iki gün canlı tut.
Bir ya da iki gün içinde.
Sadece sahibi dönene kadar, bir ya da iki gün.
Mucizevi bir zamanlamayla, yavrular bir ya da iki gün içinde çıkıyor.