YAKINIMIZDA in English translation

• close
• nearby
• imminent

Examples of using Yakınımızda in Turkish and their translations into English

Artık çok yakınımızda. Yeni ve parlak bir çağ.
A shiny new era is tiptoeing nearer.

Yakınımızda oturan Meyerberg diye bir aile vardı. Hayır, olamaz.
Some people named Meyerberg, they lived near us… Oh, no.

Hayır, olamaz. Yakınımızda oturan Meyerberg diye bir aile vardı.
Oh, no. Some people named Meyerberg, they lived near us….

Yakınımızda başka bir gemi var. Bekle. Pilot.
Wait. There's another ship close-by. Pilot.

Charlie, yakınımızda bir yerde uyumanı istemiyorum, tamam mı?
Charlie, I don't want you sleeping anywhere near us, okay?

Yakınımızda uçan bir jet gördün mü?
A jet flying near us? Did you happen to see a?

Yakınımızda bir yerde uyumanı istemiyorum, tamam mı?- Claire, ben.
I don't want you sleeping anywhere near us, OK?- Claire.

Ceoli couris, Yakınımızda olduğunu hissediyorum. Ferimani bo.
I feel that he's near. ferimani bo-- Heavenly Court ceoli couris.

Çünkü ektoplazmik kurtçuklar yakınımızda.
Because the ectoplasmic worms are near.

Hillcrest, yakınımızda.
Hillcrest? That's close.

Evet, Ben de yakınımızda.
Yes. Ben's near, too.

Çok yakınımızda.
It is nearby.

Fakat İngiliz üssü yakınımızda.
But the British bases are nearby.

Özgürlük çok yakınımızda.
Freedom is close.

Ruh yakınımızda.
The spirit is close.

metro istasyonu yakınımızda.
the subway station is nearby.

Mehmed yakınımızda.
Mehmed is close.

Yeni ve parlak bir çağ artık çok yakınımızda.
A shiny new era is tiptoeing nearer.

Asla. İkinizin de bu kadar yakınımızda oturması muhteşem olacak.
It will be wonderful to have you both living so near.- Never.

Mehmed yakınımızda.
Mahomed is close.