YAPMAK MÜMKÜN in English translation

• be able to do
• be able to make
• possible to do
• you can make

Examples of using Yapmak mümkün in Turkish and their translations into English

Ondan habersiz böyle bir şey yapmak mümkün değil.
It's not something you could do without his knowing.

Kemik yapısı benziyorsa, yapmak mümkün.
If the bone structure is similar, it can be done.

Oh, tamam, ve itme, Bunu yapmak mümkün olacak olan kıpırdamak gelir?
Oh, okay, and push comes to shove, you're gonna be able to do it?

Hayır, Sen vanquishing iksir yapmak mümkün olacaksın sadece en kısa sürede size iyileşmek için bir yol anlamaya gibi.
No, you're gonna be able to make the vanquishing potion just as soon as we figure out a way to heal you.

Kaç tane silah yapmak mümkün olur? Eddingtonun çaldığı kimyasal bileşenlerle Bu miktarda.
How many of these weapons will he be able to make? Given the amount of chemicals Eddington stole.

kalıp basım aşamaları arasında kalıp metali o kadar yumuşak ki elde doğru aletler varsa, kalıbın üzerinde birkaç küçük değişiklik yapmak mümkün.
die hubbing, the die metal is actually soft enough that if you have the right tools, you can make a couple little changes.

Kaç tane silah yapmak mümkün olur? Eddingtonun çaldığı kimyasal bileşenlerle Bu miktarda?
Of chemical compounds Eddington stole Given the amount how many of these weapons will he be able to make?

Ve biz ikinci bir pili türlü nasıl olduğunu göreceksiniz bakterilerin genetik tanıtan bir form yapmak mümkün popülasyon değişimi.
And we will see in a second that the pili are kind of how the bacteria are able to do one form of introducing genetic variation into their populations.

Bu yüzden kapsamlı bir değerlendirme yapmak mümkün değildir.'' dedi.
Hence it is not possible to make an extensive assessment," Turkish Cypriot leader Mehmet Ali Talat said.

Bunların tamamını yapmak mümkün. Bazıları neredeyse uygulamaya geçecek durumda, bazıları ise o
All these things are possible-- some of them are very close,

Bizim şans biz sonuçta anakaraya geri yapmak mümkün olacak, dönüyor.
Our luck is turning, we will be able to make it back to the mainland after all.

Ancak, dört özdeş çubuk mıknatıs birinin kuzey kutbu bir diğerinin güney kutbuna dik olduğunda manyetik kuadrupol yapmak mümkün olur.
However, it is possible to make a magnetic quadrupole by placing four identical bar magnets perpendicular to each other such that the north pole of one is next to the south of the other.

Sahipti. Boris öldüğünden beri başarılı bir film yapmak mümkün olmadı.
That he did. Ever since Boris passed away, we haven't been able to make one successful movie.

o size mesaj atmış ve demiş ki bunu yapmak mümkün olacak değil ama sen yapabilirsin onun yerine uğra gece yarısından sonra.
which was a date, he texts you and says he's not gonna be able to make it, but you could stop by his place after midnight.

Son tavlama ve kalıp basım aşamaları arasında kalıp metali o kadar yumuşak ki elde doğru aletler varsa, kalıbın üzerinde birkaç küçük değişiklik yapmak mümkün.
The die metal is actually soft enough that if you have the right tools, you can make a couple little changes. Well, in between the final heat treat and die hubbing.

Polislerin yapmasının mümkün olmadığını.
What the cops haven't been able to do.

Gerçekten bunu yapmanın mümkün olacağını düşünüyor musun?
Do you really think it would be possible to do that?

Hepinizin bunu yapması mümkün olmayacak.- Hayır.
No. You will never be able to do it.

Tom bize bunu yapmanın mümkün olduğunu gösterdi.
Tom showed us that it was possible to do that.

Bunu yapman mümkün değil.
You shouldn't be able to do that.