POSSIBLE in Turkish translation

• mümkün
• olası
• muhtemel
• olabilir
• olabilecek
• en
• imkansız
• ihtimali
• olasılığı
• olanaklı

Examples of using Possible in English and their translations into Turkish

But it wasn't possible, because she wanted to stay here with you.
Ama olanaklı değildi. çünkü burada seninle kalmak istedi.

Unless, of course, it's not possible. But you think about it?
Tabi, elbetteki, bu imkansız. Değil mi?

It's the fastest possible way I can imagine getting there.
Oraya gitmek için düşünebildiğim en hızlı yol bu.

It is possible an alien went to warn others, and spread the disease.
Uzaylılardan birinin onları uyarmaya gidip hastalığı yaymış olma olasılığı da var.

And you would be the one who made it possible.
Ve sen bunu olanaklı kılan biri olacaksın.

And you made that possible.
Ve sen bunu olanaklı yaptın.

But when I said it wasn't possible for them to give me up, I meant it.
Ama ben onların benden vazgeçmesinin imkansız olduğunu söylediğimde ciddiydim.

It was the moment that made everything else possible.
Bu, diğer herşeyi olanaklı kıldı.

That made everything else possible.
Bu, diğer her şeyi olanaklı kıldı.

I meanit's not possible, boss. I can'T.
Alamam. Yani imkansız patron.

That made everything else possible.
Bu, diğer herşeyi olanaklı kıldı.

not possible.
hayir, imkansız.

There are other possible complications, incontinence, infection, clotting.
Başka komplikasyon olasılıkları da var. İdrarını tutamama, enfeksiyon, pıhtılaşma.

It's one right decision among the many possible.
Birçok olasılık arasında tek bir doğru karar vardır.

It must be possible.
Bunun imkanı olmalı.

The officials at Le Bourget Field will telephone you at your rooms as soon as flying is possible.
Uçuş imkanı olduğunda Le Bourget havaalanı yetkilileri seni odandan arayacaklar.

Do you think that's possible, Mr. Monk?
Bunun imkanı olduğunu düşünüyor musunuz, Bay Monk?

Was it possible that there were more than one?
Birden fazla olmasının imkanı var mıydı?

And everything seems possible.
Her şey mümkünmüş gibi gelir.

Not possible.
İmkansız değil.