POSSIBLE FUTURE in Turkish translation

• gelecekteki olası
• muhtemel gelecek
• gelecekteki muhtemel
• mümkün olan tek gelecek gelecek

Examples of using Possible future in English and their translations into Turkish

An object's possible future locations are limited by the speed that the object can move, which is at best the speed of light.
Cismin olası gelecek konumları, hareket edebileceği hızla sınırlıdır ve bu da en fazla ışık hızı olabilir.

Buffy and Angel share one final moment in a graveyard where they discuss a possible future.
Buffy ve Angel bir mezarlıkta muhtemel geleceklerini tartıştıkları romantik son bir an paylaşmışlardır.

This is, of course a little bit of a nod to the comic-book mythology and the possible future of Gwen Stacy's character.
Elbette bu çizgi roman mitolojisine ve Gwen Stacy karakterinin olası geleceğine küçük bir onay.

For now, it's an experiment, but let me show you some possible future applications.
Şimdilik, bu bir deney, ama izin verin size bazı olası gelecek uygulamalarını göstereyim.

It is set deep in a possible future, so none of these events have yet occurred.
Öyküm, olası bir geleceğin derinliklerinde geçiyor, yani anlatacaklarım henüz olmadı.

You told me there's always a perfect possible future, so what is it today?
Sen bana her zaman mükemmel bir gelecek olabileceğini söylemişin, yani bu günkü nedir?

It is taking a possible future and… And amplifying it, transmitting it, like a feedback loop.
Sadece takyonları toplayıp almakla kalmıyor… aynı zamanda muhtemel bir geleceği alıp… sanki bir tür geri bildirim döngüsü gibi güçlendirerek yayıyor.

It is taking a possible future and… And amplifying it, transmitting it, like a feedback loop.
Aynı zamanda muhtemel bir geleceği alıp… sanki bir tür geri bildirim döngüsü gibi güçlendirerek yayıyor.

It is taking a possible future and… And amplifying it, transmitting it, like a feedback loop.
Olası bir geleceği alıyor ve… Geri besleme döngüsü gibi onu yükseltiyor, iletiyor.

Jay said that your death is just one possible future, okay?
Bu olmayacak. Jay dedi ki, ölümün sadece olası bir geleceğin parçasıymış, tamam mı?

they give you a vision of a possible future life, and you choose the life that suits you the best, you know?
Onlara yaklaşırsan gelecekteki olası hayatından bazı kesitler görüyorsun. Sana en mantıklı gelen hayatı seçiyorsun?

do things properly, and start showing some respect for a possible future employer.
işlerini hakkıyla yap ve gelecekteki muhtemel işverenine biraz saygı göstermeye başla.

High Representative in Bosnia and Herzegovina(BiH) Paddy Ashdown recently stressed the crucial importance of the next six months for the country's possible future in EU and NATO.
Bosna-Hersekteki( BH) Yüksek Temsilci Paddy Ashdown yakın tarihli bir konuşmasında, gelecek altı ayın ülkenin AB ve NATOda olası bir gelecek hakkındaki umutları için taşıdığı hayati önemi vurguladı.

According to science fiction writer Robert A. Heinlein,"a handy short definition of almost all science fiction might read: realistic speculation about possible future events, based solidly on adequate knowledge of the real world, past and present, and on a thorough understanding of the nature
Bilim kurgu yazarı Robert A. Heinleine göre bilim kurgunun kısa ve kullanışlı bir tanımı:'' gelecekteki olası olaylar hakkında, tamamen, gerçek dünya, geçmiş ve gelecek ile ilgili yeterli bilgiye,

According to Robert A. Heinlein,"a handy short definition of almost all science fiction might read: realistic speculation about possible future events, based solidly on adequate knowledge of the real world, past and present, and on a thorough understanding of the nature and significance of the scientific method.
Bilim kurgu yazarı Robert A. Heinleine göre bilim kurgunun kısa ve kullanışlı bir tanımı,'' gelecekteki olası olaylar hakkında, tamamen, gerçek dünya, geçmiş ve gelecek ile ilgili yeterli bilgiye, doğa ve bilimsel yöntemin tam olarak anlaşılmasına dayalı gerçekçi kurgular'' dır.

What? He has seen not just one future, but many possible futures.
Ne? O sadece bir gelecek görmedi, pek çok olası geleceği gördü.

Multiple possible futures.
Çoklu olası gelecek.

Various possible futures are happening simultaneously.
Pek çok olası gelecek, aynı anda yaşanıyor.

But remember, always in motion is the future, and many possible futures there are.
Unutma, sürekli değişir gelecek, ve vardır pek çok olası gelecek.

Your father said there are many possible futures.
Baban birçok muhtemel gelecegin oldugunu söylemisti.