Examples of using Gelecek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yarın tekne gelecek.
Doktor, Altos seninle gelecek derken ne kastettin?
Bu kulağa garip gelecek ama sanırım Emilyi gördüm.
Biliyorum, saçma gelecek ama seni tanıyor gibiyim.
Bu kulağa çılgınca gelecek ama canavarlar, Madisonu istila etti.
Bir gün o sana gelecek ve'' Onu seviyorum.
Pekala, çılgınca gelecek ama bence onlar.
Asa benimle gelecek, siz burada bekleyin.
Geri gelecek. Burası onu bir dahaki bayramda bulacağımız yer.
Ambulans gelecek ve ona yardim edecekler.
Söyleyeceklerim çılgınca gelecek ama Jade Wilson… Aslında Slade.
Söyleyeceklerim çılgınca gelecek ama Jade Wilson… Aslında Slade.
Gelecek Abu Dabide.- Emirlik kardeşime tüm saygılarımla.
Evet, gelecek. O yüzden eve gidiyorum.
Sence geri gelecek mi? Elbette?
Eve gelecek. -Delice anne.
Belki gelecek sefer, oraya seni gönderir.
Bugün seni görmeye gelecek ve kendine bir iyilik yapmanı istiyorum.
Gelecek robotlarda. Her
Gelecek robotlarda. Her neyse, gitmemiz lazım.