YAPMAN GEREKTIĞINI in English translation

you have to do
yapman gerek
yapman gereken
yapman gerektiğini
gerekeni yapın
you should do
yapmalısın
yapman gereken
yapman gerektiğini
yapman gerek
yapman gereken şey
yapman lazım
bence yap
sen yapmalısın
yapman gereken mu
you need to do
yapman gereken
yapman gerektiğini
yapman gerek
gerekiyorsa yapın
gerekiyorsa yap
yapman gerekiyor
yapmanız gerekiyor
yapmaya ihtiyacın var
gerekeni yap
yapman lazım
you must do
yapmalısın
yapman gerektiğini
yapmak zorundasın
yapman gerek
yapman lazım
yapman gereken
yapacaksanız böyle yapın
yapıyor olmalısın
kazanıyor olmalısın
you ought to do
yapman gerektiğini
yapman lazım
yapman gerek
you have gotta do
yapman gereken
yapmak zorundasın
yapmalısın
yapacağın
yapman gerek
you had to do
yapman gerek
yapman gereken
yapman gerektiğini
gerekeni yapın
you were supposed to do
you needed to do
yapman gereken
yapman gerektiğini
yapman gerek
gerekiyorsa yapın
gerekiyorsa yap
yapman gerekiyor
yapmanız gerekiyor
yapmaya ihtiyacın var
gerekeni yap
yapman lazım

Examples of using Yapman gerektiğini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sağlığın için ne yapman gerektiğini bir daha söylememi ister misin?
Shall I tell you once again what you must do to preserve your good health?
Sana bunu yapman gerektiğini düşündürten şey ne?
Is that it? What makes you think you should do this?
Bu yüzden ne yapman gerektiğini söyleyeceğim.
So I'm gonna tell you what you ought to do.
Görüntü de yazı ya da videoda ne yapman gerektiğini gösterecek.
Then the display will show you… what you need to do in text or video.
Ve şimdi geri almak için… ne yapman gerektiğini biliyorsun.
And now, you know what you have to do to get it back.
Kendini korumak için yapman gerektiğini düşündüğün şeyi yaptın..
You did what you thought you had to do to protect yourself.
Ne yapman gerektiğini biliyor musun, çocuk?
Do you know what you're supposed to do, child?
Sana ödevini yapman gerektiğini söyledim!
Your homework!- I told you you must do.
Özel bir şey yapman gerektiğini düşünüyordu.- Annenden.
She thought you should do something special.- Your mom.
Ve ne yapman gerektiğini biliyorsun.
And you know what you have gotta do.
Bulunduğun konumu anlıyorum Thomas ve ne yapman gerektiğini de.
I understand your position, Thomas, and what you think you need to do.
Şu an ne yapman gerektiğini bul.
Think about what you ought to do now.
Ve şimdi geri almak için… ne yapman gerektiğini biliyorsun.
To get it back. And now you know what you have to do.
Bunu yapman gerektiğini bilmiyor muydun?
Didn't you know you were supposed to do that?
Ne yapman gerektiğini biliyordum.
I know what you had to do.
Onunla ne yapman gerektiğini biliyor musun?
You know what you're supposed to do with her?
Ne yapman gerektiğini biliyorsun. Hayır!
You know what you must do. No!
Ama ne yapman gerektiğini… düşündüğümü biliyorsun, değil mi?
You know what I think you should do, right? But?
Gezegeni kurtarabiliriz. Ne yapman gerektiğini biliyorsun dostum.
We can save the planet. You know what you have to do, mate.
Çünkü sen, Rahibe Francine… Ne yapman gerektiğini en iyi sen bilirsin.
You of all people know what you need to do. Because you, Sister Francine.
Results: 550, Time: 0.0328

Yapman gerektiğini in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English