Examples of using Yarı ölü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yarı ölü haldeyim.
Adam yarı ölü!
Yarı ölü.
Yarı ölü şekilde bir askıya asılmıştı.
Yarı ölü sayılır.
Seni, yarı ölü bir vaziyette Arafa kimin getirdiğini hatırlıyor musun?
Yarı ölü halde zaten.
Yarı ölü ve kemoterapide.
Yarı ölü vaziyetteydi, ama kendindeydi.- Babam mı?
Yarı ölü vaziyetteydi, ama kendindeydi.
Babam mı?- Yarı ölü vaziyetteydi, ama kendindeydi.
Babası öldü. O yarı ölü 70 yaşındaki adama hiç benzemiyor.
O da yarı ölü bir beyaz adam.
Zaten yarı ölü.
Theis hapse girecek, Kemalde yarı ölü sayılır.
Bu ayı yarı ölü.
Genç kızlar öyledir. 35 yaşın üstünde olanları yarı ölü kabul ederler.
Ve tekrar dans edebileceğini mi merak ediyor? Kız yarı ölü.
Ve şimdi burda, parkta bir bankta, yarı ölü halde… annesi
Şimdi ise Arafta yarı ölü yarı canlı bir şekilde ruhu huzur buluncaya kadar, hayaletli topraklarda sıkışıp kalmış durumda.