YARISI in English translation

half
yarım
yarı
üvey
yarim
yarisi
in the middle
orta
tam
bir yarısı
göbeğinde
at midnight
gece yarısı
geceyarısı
bir geceyarısı
gece gece
midnight
halfway
yarım
rehabilitasyon
yarısını
yarı yolda
ortasında
öbür ucuna
yolunu yarılamıştır
diğer ucuna
halves
yarım
yarı
üvey
yarim
yarisi

Examples of using Yarısı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hmm? Neyin yarısı?
Hmm? Halfway to what?
Denklemin iki yarısı.
Two halves of the equation.
N'' var! Tamam, yarısı bitti!
All right, halfway there. There is an N!
Tamam, neredeyse yarısı.
Okay, almost halfway.
Hayır, sanırım şu an muhtemelen Hawaiinin yarısı.
Nah, I think he's probably halfway to Hawaii by now.
Bardağın yarısı boş demeyi kendisi seçti.
YOU KNOW, HE'S THE ONE WHO SAW THE GLASS HALF EMPTY.
Sorunumun yarısı bu işte.
THERE'S HALF MY TROUBLE.
Pittsburghun yarısı çıplak olurdu.
HALF OF PITTSBURGH WOULD BE NAKED.
Ama çiftliğin sadece yarısı büyük büyük babamınmış.
BUT MY GREAT-GRANDFATHER ONLY OWNED HALF THE FARM.
Yarısı şimdi, yarısı da mahkeme emrini aldıktan sonra.
HALF NOW, HALF WHEN WE GET THE COURT ORDER.
Talep ettiğinizin yarısı, haftalık 600 Dolar kadar.
LIKE $600 A WEEK, HALF WHAT YOU GUYS CHARGE.
Queensdeki şişman erkeklerin yarısı Mets tişörtü giyer!
HALF THE FAT GUYS IN QUEENS WEAR METS SHIRTS!
Çünkü… Bu trompet benim lisanımın yarısı.
HALF OF ME IS THIS HORN.
Gracie partinin yarısı demek!
GRACIE'S HALF THE PARTY!
Bu trompet benim lisanımın yarısı. Çünkü.
CAUSE THIS HORN, THAT'S HALF MY LANGUAGE.
Bir ay bekle ve gece yarısı treniyle sınırı geçip Windsora geç.
Wait a month and cross the border at Windsor on an overnight train.
Yarısı bitti demektir.
They're over half done.
O heriflerde sendeki aklın yarısı var ve paraya para demiyorlar.
Those guys are half as smart as you, and they're loaded.
Yüzbaşının yarısı var.
The captain was in half.
Yarısı diyorsun? Olamaz?
Oh, you mean in half?
Results: 10289, Time: 0.0355

Top dictionary queries

Turkish - English