YARDIM ALDI in English translation

received help
he had assistance

Examples of using Yardım aldı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama sonra o da bağımlı oldu. Tek fark o yardım aldı.
But he got addicted, too, except that he got help.
Ya da içeriden yardım aldı.
Or he's got help.
Ben kaçıranımız yardım aldı.
I think our kidnapper had help.
Scotty bu konuda yardım aldı.
Scotty's had counseling.
O da yardım aldı.
He got some help too.
Baya bir yardım aldı.
I had help.
Jimmy Poole kesinlikle yardım aldı.
Jimmy Poole definitely had help.
Kahretsin. Çocuk yardım aldı.
Shit. The kid's got cavalry.
Düşes ve York lordları saraydan yardım aldı.
From inside the palace. The duchess and the York lords had help.
Sen bir yana, Hwanın büyükannesi bile ondan yardım aldı.
Hwan's grandmother even got help from her. Putting you aside.
tanıştığım hayatta kalan kız Ve yardım aldı sadece bir yanılsama,
if the surviving girl I met and received help from was merely an illusion,
7.4 milyon işten çıkarılan çalışan yardım aldı.
7.4 million laid-off employees had received benefits.
Makedonyanın 85 belediyesinin tümü, şehir planlama birimlerinin düzgün işlemesini sağlama amaçlı proje kapsamında yardım aldı.
All 85 of Macedonia's municipalities have received assistance under the project, with the specific goal of ensuring the proper functioning of their urban planning units.
İçişleri Bakanlığı tanıkların korunmasıyla ilgili becerileri artırma amaçlı bölgesel bir proje için Avrupa Topluluğundan yardım aldı ve yasanın uygulanma sürecinde yabancı ülkelerle de işbirliği yapmaya çalışacak.
The interior ministry has received assistance from the EC on a regional project to strengthen capacities in dealing with the protection of witnesses, and will seek co-operation with foreign countries in the process of the law's enactment.
Ben yardım aldım, ama sen yalnızdın.
I had help, and you were alone.
Silahlı soyguncunun yardım aldığını düşünüyoruz Derek.
We believe the gunman had help, Derek.
Bu kadın yardım almış. Hayır.
No. see, this woman had help.
Bu kadın yardım almış. Hayır.
This woman had help-- no.
Yani Kevin Carpenter yardım almış.
So Kevin Carpenter had help.
Her zaman yardım aldım.
I have always had help.
Results: 44, Time: 0.029

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English