Examples of using Yavru köpekler in Turkish and their translations into English
{-}
- 
                        Colloquial
                    
 - 
                        Ecclesiastic
                    
 - 
                        Ecclesiastic
                    
 - 
                        Computer
                    
 - 
                        Programming
                    
 
Yavru köpekler her zaman parfümü süren kimse onu takip ederlerdi.
Yavru köpekler nasıl Sean?
Ama sadece yavru köpekler ve balıklar kalmıştı.
Alex de beni yavru köpekler gibi dinledi.
Ben sana dedim yavru köpekler sepette uyumayı sevmez diye.
Yavru köpekler gibi bakıyorsun.
Pekala, desteğe ihtiyacı olan şeyler, sadece barınaktaki yavru köpekler değil.
İşte bunlar, şu an elimizdeki yavru köpekler.
Kuşlar, ağaçlar, balıklar, yavru köpekler!
Senin canın dönüşmek istemiyor diye… yavru köpekler ölecek!
Senin canın dönüşmek istemiyor diye… yavru köpekler ölecek!
Çocukların kahkahası, yavru köpekler…-… diğer ırklar,
Çocukların kahkahası, yavru köpekler… diğer ırklar, kendi ırkı, bayram ve Noel ziyaretçileri.
Oradaki bazı aç çocukları beslemen gerekmiyor mu ya da kurtarmak istediğin yavru köpekler yok mu?
Onlarla yavru köpekler ve dondurma hakkında konuşmaya başladın,
Ailesinden gelen prensesler var. Yavru köpekler, Pasta alanı ve gerçekten sürgün edilmiş kraliyet.
Ailesinden gelen prensesler var. Yavru köpekler, Pasta alanı
Ailesinden gelen prensesler var. Yavru köpekler, Pasta alanı ve gerçekten sürgün edilmiş kraliyet.
Onlarla yavru köpekler ve dondurma hakkında konuşmaya başladın, elbette bu dostluk gezisinde sona erecek.
komşuna nazik filan olursun ama dünya yavru köpekler ve gökkuşaklarından oluşmuyor.