YAYINLAMAYA in English translation

to publish
yayınlamak
yayımlamaya
yayınlayan
yayımlanacak
to release
serbest bırakmak
salmak
yayınlamaya
yaymaya
çıkarmak
salıvermeye
salınmasını
taburcu
broadcasting
yayın
yayınını
yayınladı
programını
airing
hava
havadan
yayından
to post
postalamayı
göndermek
paylaşmaya
yayınlamaya
yayınlayacak
yayınlayamadım
running
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
to issue
yayınlamayı
konusunda
yayımlamak
sorun
ilgili
1401.10
for publication
yayınlanması için
basın için
yayın için
yayınlamak için

Examples of using Yayınlamaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Descartes hayatı boyunca matematik ve felsefe konusunda çalışmalar yayınlamaya devam etti.
Descartes continued to publish works concerning both mathematics and philosophy for the rest of his life.
Ravi. Levonın belgeselini yayınlamaya hazırlar.
Ravi. They're nearly ready to release Levon's documentary.
Ravi. Levonın belgeselini yayınlamaya hazırlar.
They're nearly ready to release Levon's documentary. Ravi.
Bugün İngiliz Hükümetini Harragin raporunu yayınlamaya davet ediyorum.
To release the Harragin report. I'm calling on the British Government today.
Bu reklamı yayınlamaya izin verirsen herkes göçmenlik yerine ondan bahsetmeye başlayacak.
If you had let me run that ad, everybody would be talking about immigration instead.
Kimlik ve poziyonumuzu yayınlamaya başla.
Start broadcasting ID and position.
Gazete yayınlamaya geri dönelim.
Let's get back to running a newspaper.
Ama yayınlamaya değer bir şey yazmadın ki.
Yes but you haven't written anything worth publishing.
Yayınlamaya ilgili var mı diye birkaç dergiye göndermiştim.
I sent it off to a couple journals, to see if there was any interest in publishing.
Biz dizi yazı yayınlamaya başladı. Pentagon Belgeleri temelli… New York Times.
Began publishing a series of articles The New York Times based on the Pentagon Papers.
Polis bu bilgiyi yayınlamaya razı mı? Gel?
Come on. The police are okay with releasing this information?
Polis bu bilgiyi yayınlamaya razı mı? Gel.
The police are okay with releasing this information? Come on.
Akademisyenler gizli dökümanları yayınlamaya başladılar. nükleer savaş
And so academics started publishing unclassified documents about nuclear war
Bu videoları yayınlamaya devam edeceğim.
Just gonna keep posting these videos.
ORCAyı yayınlamaya hazırız.
Ready to broadcast the ORCA.
Sabah yayınlamaya karar verdik, değil mi?
We decided to release it in the morning, right?
O kitabı yayınlamaya cüret bile etme, anladın mı?
Don't even dare publish that book, understood?
İşte, alıntılar alıp yayınlamaya başlıyorum.
So, I just start grabbing quotes and posting them.
Yılında Belavia uçaklarında İngilizce ve Rusça dilinde uçak içi dergisi yayınlamaya başladı.
In 2003 Belavia started publishing an in-flight magazine Horizons in English, Russian and Belarusian.
Haziran 2006da Razor 1911 tekrar oyunlar yayınlamaya başladı.
On June 22, 2006, Razor 1911 started releasing games again.
Results: 137, Time: 0.0655

Top dictionary queries

Turkish - English