YERLERINDE in English translation

places
yerine
yerinde
yeri
yer
evi
burayı
mekan
orayı
yerin
bir yerdi
in position
pozisyon
yerini aldı
pozisyon aldı
yerinde
mevzide
konumda
konumunda
mevkiye
konumlandı
durumda
where
nerede
yerde
nerde
yer
orada
burada
yerin
locations
lokasyon
yerini
konumu
konumunu
yer
mekan
bölgeye
adresi
yerin
mevkide
somewhere
bir yerinde
bir yerde
bir yer
biryerlerde
yere
ground
toprak
zemin
kara
temel
saha
yeraltı
alt
arazi
yere
yer
spots
nokta
leke
fark
benek
tespit
ayırt
yeri
bir yer
bölgeyi
mekanı
place
yerine
yerinde
yeri
yer
evi
burayı
mekan
orayı
yerin
bir yerdi
on the floor
var
yerde
zeminde
katta
pistte
yer
tabanında
sahneye
elsewhere
başka
diğer
başka yerde
yere
başka biryerde

Examples of using Yerlerinde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Merkez, Bravo One ve Two yerlerinde.
Zero, Bravo One and Two in position.
Aynı anda Chennainin çeşitli yerlerinde patlama olmalı.
There should be bomb blasts simultaneously in Chennai at various places.
Affedersiniz. -Doktor. Herkesin belirlenen yerlerinde kalması gerekiyor.
Doctor, excuse me! You all need to stay in your assigned spots.
Keskin nişancılar yerlerinde efendim.
We have got 3 snipers in position, sir.
Bitkiler yeryüzünün en olmadık ve yaşanması en zor yerlerinde hayatta kalabilir.
Plants can survive in the most unlikely and inhospitable places on Earth.
Her zaman yerlerinde duruyorlar.
They're always there.
Seyirciler yerlerinde kalsın.- Teşekkürler.
Will the audience please remain seated… Thank you.
Alan, o Kartalları yerlerinde tut.
Alan, keep those Eagles in position.
Üst tabaka suç işleyecekse… şehrin değişik yerlerinde işler.
They do them in different places around town. When the upper crust does shady deeds.
Kişneyen atlar yerlerinde duramıyorlar.
The neighing horses are pawing.
Fakat, şu beyler şehirdeki tüm bahis yerlerinde yarışırlar.
But those guys, they run every bet place in this whole city.
tenis… Diğer yerlerinde yatağı var.
other places have beds.
Nişancılar hazır ve yerlerinde.
Sniper ready and in position.
Herkes lütfen yerlerinde kalsın.
Everyone please remain seated.
Kıpır kıpır oyna, onlar yerlerinde duramayana kadar.
You wiggle till they're giggling all over the place.♪.
Taktik ve destek birimleri yerlerinde.
Tactical and support units in position.
Onların herbiri kendi yerlerinde.
They each have their own place.
Saldırı ekipleri yerlerinde.
Assault teams in position.
Biz varana kadar yerlerinde kalsınlar.
They should stay in position until we get there.
Olabilecek en iyi saklanma yerlerinde.
The best hiding place possible.
Results: 183, Time: 0.0559

Top dictionary queries

Turkish - English