Examples of using Yirmi dakika içinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kesinlikle. Yirmi dakika içinde geri döneceğim.
Yirmi dakika içinde Clayle buluşmam lazım. -Sen bilirsin.
Yirmi dakika içinde oradayım.
Bu yirmi dakika içinde patlayacak demek!
Yirmi dakika içinde geleceğim.
Yirmi dakika içinde hava vermeye başlayacağız.
Araba yirmi dakika içinde orada olacak.
Yirmi dakika içinde yolcu alımına başlayacağız.
Yirmi dakika içinde yolcu alımına başlayacağız.
Yirmi dakika içinde yap bunu.
Jimmy: Yirmi dakika içinde orada ol.
Üç saat yirmi dakika içinde bulut Mantilese ulaþacak.
Baylar bayanlar, Gardermoenye yaklaştık, yirmi dakika içinde iniş yapacağız.
Detektif Scanlon, çocukları okula bırakabilirsen, yirmi dakika içinde beni almaya polis arabası yollayacağını söylüyor.
Çocukları okuldan almazsan,… yirmi dakika içinde beni almaya sirenleri çalışır halde üç polis arabası yollayacağını söylüyor.
Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusyayı içeriyor.
Dinle eğer bu binadan yirmi dakika içinde çıkmazsam arabadan in ve koşup buradan kaçmanı istiyorum.
Bütün 11000 konser biletleri konser için, yirmi dakika içinde satıldı Taylandda en hızlı bilet satışıdır.
Luke yirmi dakika içinde burada olacak. Ve bir çeşit çıkma denebilir.
Beni yirmi dakika içinde aramazlarsa, diğer küpler Hong Kongda patlatılacak.