YOK BU in English translation

• no that
• it's not
• don't have

Examples of using Yok bu in Turkish and their translations into English

Yok bu kez, bu seferki daha kötü.
No this is, this is much worse.

Alakası yok bu işin seninle.
This ain't about you.

Jung-dae yok Bu yüzden kazanma şansımızda yok..
We don't have Jung-dae, so.

Yok bu akşam gelemem.
No, I can't do tonight.

Cücelerle bir sorunum yok bu arada, oğlun cücedir falan.
Not that there's anything wrong with dwarves, in case your son is a dwarf.

Oda hizmetimiz yok bu yüzden oğlumdan yemek alıp gelmesini istemişti.
We don't have room service, so he asked my son to get him a takeaway.

Benim kimsem yok bu yüzden ne derseniz yaparım.
I have no one… so I will do whatever you say.

Ateşi yok bu yüzden enfeksiyon olduğunu sanmıyorum.
She doesn't have a fever, so I doubt it's an infection.

Yok bu başka bir şey.
Nah, this is somethin' else.

Yok bu yeter.
No, it's good.

Senin de yok bu arada.
Or yours, for that matter.

Bizim bir banyomuz yok bu yüzden banyolara gidiyoruz.
We haven't a bath so we go to the public baths.

Yok bu sondu.
No, this is the last one.

Teknolojinin yok bu tür bir merak artık benim için.
Technology doesn't have that kind of wonder for me anymore.

Yok bu kesinlikle erkek.
No, no, it's definitely a son.

Yok bu altı harf. Athena.
Athena? Oh, no, that's six.

Yok bu altı harf. Athena.
Oh no, that's six. Athena.

Yok bu altı harf. Athena.
Athena. No, that's six.

Kimsenin hoşlandığı yok bu durumdan, Stevie.
Nobody does not like it, Stevie.

Yok bu sadece şaka.
No. I was only joking.