ZAMAN MAKINASI in English translation

time machine
zaman makinesi
zaman makinası
zaman düzeneğini
deneyleriçin hazır şimdizaman makinem
zaman makinesi zaman

Examples of using Zaman makinası in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sezarın Kılıcı( 1987), Zaman Makinası adlı seride, okuyucu Antik Romaya götürülür
Sword of Caesar(1987), in the Time Machine series, asks the reader to travel back to ancient Rome
Yani sen bana 30 milyar verirsen… ve zaman makinası da 20 ise- 30 eksi 20 kaç eder?
So if you gave me 30 billion… and the time machine's 20-- What's the minus of 30 and 20?
makinasına dönüştürmeye çalıştığınız zaman farklı zamanları birbirine bağlamaya başladığınız zaman öyle yoğun bir radyasyon altında ezilirsiniz ki bu tüm solucan deliğini yok eder ki böylece solucan deliğini zaman makinası yapmaya engel olur.
when you try and make that wormhole… into a time machine… is that as soon as it starts connecting different times… you get a pile-up of radiation so intense… that it destroys the entire wormhole… thus stopping you from making that wormhole… into a time machine.
Sana zaman makinamız olduğunu söylemiş miydim?
Did I mention we have a time machine?
Zaman makinasına bakıyorlar.
They're looking at Time Machine.
Sonra, harika zaman makinasıyla Usta geldi. Bizi eve geri getirdi.
But then the Master came with his wonderful time machine, to bring us back home.
Sen zaman makinana bin ve eğlenmene bak.
You just get in your time machine and have fun.
Sonra da zaman makinasından bahsettim.
Then I said,"Time machine.
Zaman makinasıyla.
A time machine.
Wellsin zaman makinasına sahip olsaydınız tarihin nasıl yürüdüğünü anlayabilirdiniz.
If you had H.G. Wells' time machine maybe you could understand how history really works.
Ama şu zaman makinasını kullanarak geçmişe gitmeyi ve işleri düzeltmeyi öneriyorsan o başka.
Unless you're suggesting we use that time machine to go back and fix it.
Reaktör, onu zaman makinasına dönüştürmeye çalışıyor!
The reactor, he's turning into a time machine!
Benim zaman makinam var.
I have a time machine.
Neden zaman makinanın üstünde'' Stewie Griffina aittir.'' yazıyor?
Why does your time machine have a sticker that says"property of Stewie Griffin?
Tanrım, zaman makinam!
Dear God, my time machine!
Brian, zaman makinama tam olarak ne yaptığını söylemeni istiyorum.
Brian, I want you to tell me exactly what you did to my time machine.
Birisi benim zaman makinamı kullanmış.
Someone used my time machine.
Onun zaman makinasını yeniden yapmak için sana ihtiyacım var.
I'm gonna need you to reconstruct his time machine.
Zaman makinama, kullanmamız halinde babamı tekrar öldürecek bir virüs bulaşmış.
My time machine got a virus that causes Dad to die again if it's ever used.
Upgrayedd için zaman makinasının nerede olduğu önemli değil.
Upgrayedd don't care where the time machine is.
Results: 80, Time: 0.0405

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English