ZAYIF BIRI in English translation

weakling
zayıf
cılız
güçsüz
korkak birisi
nanemolla
the weak one
zayıf olanı
zayif olani
a weak man
zayıf bir adam
güçsüz bir adam
güçsüz bir insan
zayıf bir insan
he is weak
a weak person
zayıf biri
güçsüz biri
he's thin

Examples of using Zayıf biri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Senin gibi zayıf biri hiçbir şeyi koruyamaz.
A weak guy like you can't protect anything.
Zayıf biri, 1.70 boyunda, beyaz.
A skinny guy, five-eight, Caucasian.
O zayıf biri ve berbat bir Kral.
He is a weak man and a bad King.
Yüzünde izi var, koyu tenli, zayıf biri.
Dark-skinned, thin guy with a scar right down his face.
Ne hırsız nede zayıf biri.
Neither a thief nor a weakling.
Endişelendiğin için sağ ol ama o kadar zayıf biri değilim.
Thanks for worrying about me, but I'm not that weak of a person.
Uzun boylu, zayıf biri.
Tall, thin man.
Ne hırsız nede zayıf biri.
Neither are you a thief nor a weakling.
Puan kaybetmekten ya da zayıf biri olmaktan korkuyorsun.
Of being the weaker one. You're afraid of losing points.
İşleri yürütebileceğini sanan, kendini güçlü gören, zayıf biri.
Somebody weak, thinks they're strong.
Yani güven. O, zayıf biri.
So have confidence. He's a weakling.
Benim aptal bir kral mı yoksa zayıf biri olduğu mu düşünüyorsun? Welsh büyücüsü?
Welsh wizard. Do you think I'm a foolish king or a weakling?
Ateş! Historia… Ne kadar güçlü olduğuna bakınca… Uzun bir süre, zayıf biri olduğunu düşündüm.
Historia… Fire! For the longest time, I thought she was the weak one. Just look how strong she's become.
Korkularınızdan kurtulmalısınız çünkü korkak biri, zayıf biridir ve zayıf biri, ailesine, köyüne ve kabilesine zararlıdır.
You must arrest your fears for a fearful person is a weak person and a weak person is a danger to his family to his village and to his tribe.
Bu iki kişiden biri senin gibi zayıf biri olursa bir öğretmen olarak büyük kıvanç duyarım.
If someone weak like you becomes one of them, it would bring me great joy as a teacher.
Kralın zayıf birisi olduğunu mu söylüyorsun Carson?
Are you saying the King is a weak man, Carson?
Senden daha zayıf birini incitmek özel bir yetenek gerektirmez.
Harming a person weaker than you doesn't take any special ability.
Çünkü zayıf birini istiyorlar.
They want a skinnier person.
Madem zayıf birini istiyorlar niçin zayıf birini seçmiyorlar?
If they want a skinny person, why don't they just get someone skinny?.
Dom çok zayıf biridir. Bak.
Look, Dom is a very soft guy.
Results: 65, Time: 0.0383

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English