ZEVKLI in English translation

fun
eğlence
eğlenmek
komik
zevk
keyif
eğleneceğiz
tasteful
güzel
zarif
zevkli
hoş
lezzetli
delightful
hoş
güzel
harika
enfes
tatlı
muhteşem
keyifli
zevkli
lezzetli
latif
pleasure
zevk
memnun
keyif
haz
memnuniyet
tatmin
şerefi
mutluluk
keyfi
rızasını
taste
lezzet
zevk
tadı
tat
tadımlık
pleasurable
hoş
zevkli
keyifli
keyif verici
pleasant
hoş
güzel
iyi
tatlı
cana yakın
mutlu
memnun
keyifli
zevkli
hoştu
enjoyable
güzel
hoş
eğlenceli
keyifli
zevkli
enjoy
keyif
zevk
tadını çıkar
tadını
afiyet olsun
keyfini çıkarın
hoşlanır
eğlen
eğlenin
delight
zevk
keyif
hoş
sevinç
lokumu
hazzı
nimetlerle
mutlu
memnun
lokumudur
for joy
savoring

Examples of using Zevkli in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Seyretmek zevkli olacak.
I'm gonna enjoy this.
Zevkli şeyler.
Pleasurable things.
Fakat hayatımın en zevkli yolculuğuydu. Oldukça rahatsızdı.
Quite uncomfortable… but the most enjoyable journey of my life.
İsanın zevk vermemesi hiç zevkli değil. Değil mi Marie?
Right, Marie? Ain't no pleasure for the Jesus not to give pleasure.
Daha zevkli bir yer arayacağız. Bu durumda.
In that case… we will look for a place with better taste.
sonrasında küçük ve zevkli bir resepsiyon.
a small, tasteful reception.
Zaman içinde düşünürüz… kim bu zevkli onuru yerine getirecek.
Who will do you that delightful honour. In time we will decide.
Romans ve zevkli bir rüya içinde.
In a dream of romance and delight.
Çok zevkli olacak bu.
I'm gonna enjoy this.
Yemeğinizi daha zevkli kılmak için ne yapabilirim?
What can I do to make your lunch more pleasant?
Onlari ispiyonlamak cok zevkli olurdu, degil mi?
Be a pleasure to squeal on'em, wouldn't it?
Yemek yapmak zevkli ve eğlenceli olmalı.
Cooking should be something that's pleasurable and enjoyable.
Onların nadiren zevkli olduğunu söylüyorlar.
They say, it's rarely enjoyable.
Çok kibar, komik ve çok zevkli.
She's really nice and funny, she's got great taste.
Merhaba? Duş yapmak gerçekten zevkli, değil mi?
Showering's real fun, isn't it? Hello?
Hamptonsda iş yaptın mı?- Çok zevkli.
So delightful. You have done work in the Hamptons?
Fazla yükleneceksin,… en zevkli şekilde öleceksin
Die in the most pleasant way but I will pay for that.
Çok zevkli. İş üstünde değilsinizdir, umarım?
Quite enjoy. You're not here on business, I hope?
Onları ispiyonlamak çok zevkli olurdu, değil mi?
Be a pleasure to squealon'em, wouldn't it?
Bu hem heyecan verici hem de zevkli!
It's exhilarating. And a delight!
Results: 724, Time: 0.0409

Top dictionary queries

Turkish - English