Examples of using Zevkli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seyretmek zevkli olacak.
Zevkli şeyler.
Fakat hayatımın en zevkli yolculuğuydu. Oldukça rahatsızdı.
İsanın zevk vermemesi hiç zevkli değil. Değil mi Marie?
Daha zevkli bir yer arayacağız. Bu durumda.
sonrasında küçük ve zevkli bir resepsiyon.
Zaman içinde düşünürüz… kim bu zevkli onuru yerine getirecek.
Romans ve zevkli bir rüya içinde.
Çok zevkli olacak bu.
Yemeğinizi daha zevkli kılmak için ne yapabilirim?
Onlari ispiyonlamak cok zevkli olurdu, degil mi?
Yemek yapmak zevkli ve eğlenceli olmalı.
Onların nadiren zevkli olduğunu söylüyorlar.
Çok kibar, komik ve çok zevkli.
Merhaba? Duş yapmak gerçekten zevkli, değil mi?
Hamptonsda iş yaptın mı?- Çok zevkli.
Fazla yükleneceksin,… en zevkli şekilde öleceksin
Çok zevkli. İş üstünde değilsinizdir, umarım?
Onları ispiyonlamak çok zevkli olurdu, değil mi?
Bu hem heyecan verici hem de zevkli!