DU WILLST NUR - übersetzung ins Türkisch

• tek istediğin
• istiyorsun sadece
• sen sadece
• istemenin tek
• tek yapmak istediğin
• tek derdin

Beispiele für die verwendung von Du willst nur auf Deutsch und deren übersetzungen ins Türkisch

Du willst nur die Füße hochlegen und Zigarren rauchen.
Ayaklarını dikip o berbat puroyu içmek istedin sadece.

Du willst nur im Moment nicht mit mir reden.
Şuan benimle konuşmak istemiyorsun sadece.

Nein, du willst nur nach Hause und flachgelegt werden.
Hayır, eve gidip sevişmek istiyorsunuz sadece.

Sind verschwendet und eine Lüge Du willst nur atmen.
Hepsi yalan Tek istediğin nefes almak.

Du willst nur Eier in Crowley Corners verkaufen?
Tek yapmak istediğin Crowleyde yumurta satmak mı?

Du willst nur mal pinkeln.
Tek yapmak istediğin işemek.

Du willst nur befreundet sein.
Arkadaş kalmak istiyorsun.

Du willst nur deine Eltern glücklich machen.
Bunu sadece aileni mutlu etmek için yapıyorsun.

Du willst nur dein verletztes Ego retten.
Korumaya çalıştığın tek şey yaralı egon.

Du willst nur keine Verantwortung.
Sadece sorumluluğu reddediyorsun.

Du sagst also Du willst nur in Erinnerung bleiben.
Tek istediğinin Hatırlanmak olduğunu söylüyorsun.

Du willst nur frische und lebendige Energie!
Evinizde sadece taze ve canlı enerji olmalıdır!

Richie, du willst nur das Eine!
Richie! Sadece bir tek şey istiyorum.

Du willst nur eines: sie essen!
Istedikleri tek şey: yemek yemek!

Du willst nur vor der Entscheidung weglaufen.“.
İstedikleri tek şey yargılanmadan kaçmak.''.

Du willst nur, dass ich es vergesse, damit ich mich auf Marcel konzentriere und ich dir eine gute,
Unutmamı istemenin tek sebebi Marcele daha iyi odaklanabilmem.

Du kannst doch solche Events nicht ausstehen. Du willst nur hin, weil du glaubst, ich lüge dich an, aber das mache ich nicht.
Sen böyle etkinlikleri sevmezsin bile ve gitmek istemenin tek sebebi sana yalan söylediğimi düşünmen, ama söylemiyorum.

Und du willst nur, dass ich wegen meines Dads zusammenbreche? Ich versuche, dir den perfekten Valentinstag zu bereiten.
Senin tek istediğin babamın ölümünden dolayı… yıkıldığımı görmek mi? Ben sana harika bir sevgililer günü geçirtmeye çalışırken.

Du willst nur ein rücksichtsloser Gewalttäter im Lande sein,
Senin tek isteğin ülkede bir zorba olmaktır,

Micky. Du wolltest nur für mich da sein.
Micky. Tek istediğin yanımda olmaktı.