ИЗБРАЛ - превод на Турски

• seçtin
• tercih
• seçilmiş
• seçti
• seçmiş
• seçmişsin
• bir seçim
• mı seçerdiniz

Примери за използване на Избрал на Български и техните преводи на Турски

Тогава защо си избрал професия, свързана с трупове и стаи без прозорци?
O halde niçin kendini bir cesetle penceresiz bir odaya koyan bir meslek seçtin?

Хубав ден е избрал.
Tam da gününü seçmiş.

Избрал си страхотен ден.
Ne güzel bir gün seçmişsin.

Влад избрал свободата.
Vlad özgürlüğü seçti.

И все пак си избрал да стоиш с хората, които мразиш.
Ve yine de, nefret ettiğin insanlarla kalmayı seçtin.

Би я избрал от източник, които означава нещо за него.
Onun için anlamı olan bir kaynaktan seçmiş olmalı.

Невероятен си. Определено си избрал грешната професия.
Muhteşemsin. Sen kesinlikle yanlış mesleği seçmişsin.

Избрал е да го намушка, както е правил и преди.
Ama aynı geçen seferki gibi bıçaklamayı seçti.

От всички съкровища, които виждам тук, си избрал да спасиш книгата?
Burada gördüğüm onca hazinenin içinde sen bunu korumayı mı seçtin?

Избрал е да бъде роб на Британия.
Britanyalıların kölesi olmayı seçmiş.

Наистина си избрал трудно място да започнеш работа.
Çalışmaya başlamak için gerçekten zor bir yer seçmişsin.

И, за негово нещастие, избрал същата събота, когато Олдридж бяга от Фарнли.
Ve bir talihsizlik sonucu… Konuşmak için Aldridgein hapisten kaçtığı cumartesi gününü seçti.

Значи, вместо живот в морето си избрал живот в космическия вакуум?
Böylece denizde bir yaşam yerine uzay boşluğunda yaşamayı mı seçtin?

Избрал е много романтично място.
Çok romantik bir yer seçmiş.

Трябва да отбележа, Макс, че си избрал добър ресторант.
İtiraf edeyim, Max iyi bir lokanta seçmişsin.

Когато трябвало да реши дали да са зли или благородни той избрал благородството.
Onları şeytani mi yoksa soylu mu yapacağı seçeneğine sahip olduğu zaman, o soyluluğu seçti.

Ами ако някой друг е избрал ужасен път за мен?
Biri benim için korkunç bir yol seçmiş olsa bile mi?

Избрал си хубав ден да ги закараш.
Çocukları okula götürmek için güzel bir gün seçmişsin.

Подиграва А аз си мислех, че избрал това място за атмосферата.
Ben de burayı ambiansından dolayı seçti sanıyordum.

Избрал е да живее в постоянна болка.
Daimi acıyla yaşamayı seçmiş.