ОСТАВЯ - превод на Турски

• bırakmıyor
• bırakır
• bırakıyor
• izin
• terk
• müsaade
• geride bırakır
• bıraktı
• bırakmış
• bıraktığı

Примери за използване на Оставя на Български и техните преводи на Турски

Това оставя флотата само с 2 ефективни бойни групи в центъра на Тихия океан.
Bu saldırı, Donanmaya Orta Pasifikte sadece iki muharebe grubu bıraktı.

Ще оставя тези зачатъци да пораснат сами.
O filizin büyümesine müsaade edeceğim.

Ако го оставя да погълне града, всички, които ще страдат и умрат.
Ben onun şehri tüketmesine izin verirsem, tüm insanlar acı çekip ölecek.

Написано е… че сина никога не оставя родителите си в трудни времена.
Kutsal kitapta bir oğulun zor zamanlarda anne ve babasını asla terk etmemesi gerektiği yazıyor.

Човек като вас, сър, не ми оставя друг избор. Свине.
Sizin gibi bir adam, efendim, bana başka şans bırakmıyor.

Казах ти… който и да прави това ми оставя следа, която да следвам.
Sana söyledim, bunu her kim yapıyorsa takip etmem için iz bırakıyor.

Защо оставя съобщения?
Neden mesaj bırakmış ki?

избива народа, и ме оставя по бельо.
beni iç çamaşırlarımla bıraktı.

Ами ще оставя твореца да си върши работата.
Sanatçının işine dönmesine müsaade edeceğim.

Ако те изостави, оставя всички ни.
Seni terk ederse hepimizi terk etmiş olur.

Ако Бог е любящ, защо тогава ни оставя да страдаме?
Tanrı varsa neden korumuyor, neden acıya izin veriyor?

Това момиче не ме оставя на мира не ми дава да си уча уроците.
Bir kız var ve beni rahat bırakmıyor. Ders çalışmama izin vermiyor.

Некролозите, които оставя навсякъде.
Her yere bıraktığı ölüm ilanlarıyla.

Оставя си време да скрие оръжието.
Kendine silahı saklayacak zaman bırakmış.

Точно така, значи… продавачът оставя билетите и иглата за ревер в къщата.
Yani satıcı biletleri ve yaka rozetini evde bıraktı.

Но защо ги оставя?
Onları neden bırakıyor?

През 1914 г. Алоис оставя Бриджит и техния син за хазартна обиколка на Европа.
Yılında Alois, Bridget ve oğullarını Avrupada kumar oynamak için terk etti.

Ако онези бухали се върнат, ще ги оставя да те вземат.
Eğer baykuşlar gelirse, seni götürmelerine izin vereceğim.

но той не го приема и не ме оставя на мира.
bunu anlamıyor ve beni rahat bırakmıyor.

Открих, че убиецът оставя съобщение, което никой не е видял преди мен.
Katilin mesaj bıraktığı ortaya çıktı. Benden başka kimse görmemiş.