MÜSAADE - превод на Български

позволи
izin
izin ver
müsaade
olanak
остави
bırak
indir
terk
koy
izin
boşver
rahat bırakın
birak
yalnız
terkettin
извинете
affedersiniz
özür dilerim
afedersiniz
pardon
üzgünüm
kusura bakmayın
i̇zninizle
müsaadenizle
af edersiniz
i̇zin verirseniz
дай
ver
verin
bir ver
izin ver
bana ver
biraz
uzat
alayım
dai
vereceksin
позволете
izin verin
izin
müsaade
позволите
izin
müsaade
izniniz
позволих
izin verdim
izin
müsaade
извини
affet
özür dilerim
bağışla
kusura bakma
üzgünüm
afedersin
müsaade
affedin
pardon
i̇zninle
оставиш
bırakmıyorsun
izin
bırakırsan
terk
müsaade
indirdikten
оставих
bıraktım
izin verdim
koydum
izin
terk
müsaade
terkettim

Примери за използване на Müsaade на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bize birkaç saniye müsaade et.
Извинете ни за малко.
Ve böylece iddia makamı, Bay Lewise kapanış konuşmasını yapması için müsaade edecek.
Да, обвинението ще позволи на г-н Луис да представи заключителната си пледуария пред съда.
Bana müsaade Wally.
Извини ме за секунда, Уоли.
Ancak önce müsaade ederseniz bir kaç söz söylemek istiyorum.
Преди да започна ще ми позволите да кажа няколко.
Çalışmamıza müsaade ettiğin sürece kalmana izin verdim Ajan Finn.
Позволих ви да останете, само докато ни позволите да си вършим работата, агент Фин.
Müsaade edin ben okuyayım.
Позволете ми аз да чета.
Anne. İçeriye gel ve polislerin işlerini yapmalarına müsaade et.
Мамо, остави полицията да си свърши работата.
Gitmeden önce bana bir saniye müsaade et.
Преди да го направиш, просто ми дай една секунда.
Dakika geçmesine rağmen insanları riske atması için takımına müsaade ettin.
След 37 мин., в които позволи на екипа си да рискува животи.
Şimdilik bana müsaade.
Извинете ме сега.
Artık bana müsaade. Bulmam gereken bir kristal var. Zamanım da tükeniyor.
А сега ме извини, но имам да търся кристал, а времето ми изтича.
Müsaade ederseniz tamamlayayım.
Ако позволите да довърша.
Müsaade edin de güzel dostumdan alıntı yapayım, Jack Nicholson.
Позволете ми да цитирам приятеля ми Джак Никълсън.
Ona müsaade etmedim.
Този път не му позволих.
Neden işlerini yapmalarına müsaade etmiyorsun ve bir avukata ihtiyacın olacak.
Затова защо не ги оставиш да си свършат работата и ти трябва да си намериш адвокат.
Bunların olmasına sen müsaade ettin.
Ти позволи на това да се случи.
Errol, bize biraz müsaade et lütfen.
Ерол, остави ни за малко, моля те.
Allah kahretsin, bize 2 dakika müsaade et be!
По дяволите, дай ни две минути!
Bize müsaade.
Извинете ни.
Amir Tocha. Müsaade ederseniz dünyadan getirdiğim bazı hediyeleri takdim etmek isterim.
Началник Точа, ако ми позволите, нося ви някои подаръци от Земята.
Резултати: 330, Време: 0.0327

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български