СВОБОДИТЕ - превод на Турски

• özgürlüklerinin
• özgürlüklerini
• özgürlükleri
• özgürlüklerin

Примери за използване на Свободите на Български и техните преводи на Турски

Не опитвате да отнемете свободите на хората.
Hayır.- İnsanların özgürlüğünü ellerinden almaya çalışmıyorsunuz.

Ето защо основателите на страната ни са вградили пресата и свободите й в Конституцията.
Bu nedenle kurucularımız, basını ve onun özgürlüğünü anayasamızda yücelttiler.

Без правата и свободите, гарантирани ни като родени англичани.
İngiliz olmanın doğuştan getirisi olan haklar ve özgürlükler olmaksızın.

Оценка на рисковете за правата и свободите на субектите на данни;
Veri ilgililerinin hak ve özgürlüklerine yönelik risklerin değerlendirilmesi;

Свободите не са абсолютни.
Hiç bir özgürlük mutlak değildir.

Или ще пропусне свободите удари, или ще му счупим
Ya serbest atışları kaçırır ya

Защитата на правата и свободите на човека е преди всичко конституционни гаранции,
İnsan haklarının ve özgürlüklerinin korunması, her şeyden önce,

И това се приема, че правата и свободите на човека не са от вида на"подарък" от властите, и принадлежат към него от раждането.
Dahası, insan hak ve özgürlüklerinin yetkililerin bir tür'' armağanı'' olmadığı, doğuştan kendisine ait olduğu varsayılmaktadır.

доколко тя добре защитава правата и свободите на гражданите.
kadar iyi koruduğu ve özgürlüklerini ne kadar iyi geliştirdiği ile değerlendiren Amerikan tarzı bireyciliğe övgüler düzmüyor.

съд Ясна Омеец обясни, че забраната"ограничава свободите на предприемачите и не защитава непременно правата на работниците".
söz konusu yasakla'' girişimcilerin özgürlüklerinin sınırlandığını ve işçi haklarının korunmadığını'' açıkladı.

После ще последват и други федерални програми и ще отнемат свободите ни, с които сме свикнали в тази страна.
Bunun ardından bu ülkede bildiğimiz tüm özgürlükleri elimizden alan diğer federal programlar gelecek.

Признаването, спазването и защитата на правата и свободите на човека и гражданина- задължение на държавата.
İnsan ve vatandaş hak ve özgürlüklerini tanımak, uymak ve korumak devletin görevidir.

надлежното гарантиране на правата и свободите на човека и гражданите.
vatandaşın hak ve özgürlüklerinin tanınması, onaylanması ve uygun garantisinden oluşur.

Жертването на правата и свободите, гарантирани от Конституцията, ми се стори твърде висока цена, дори при постигане на обещаната сигурност.
Anayasa tarafından garanti edilen hak ve özgürlüklerin feda edilmesinin çok yüksek bir bedel olduğunu düşünmüştüm. Güvenlik sağlanması karşılığında olsa bile.

Каквото и да е сторено е в името на националната сигурност ако е нарушена Конституцията, която заплашва свободите, защитавани от вас.
Bunların, anayasayı çiğneyen ve ondan savunmasını beklediğiniz aynı özgürlükleri tehdit eden ulusal güvenlik adına yapıldığına inanıyorum.

не влияе неблагоприятно върху правата и свободите на други лица.
başka kişilerin hakları ve özgürlüklerini olumsuz şekilde etkilememelidir.

правилното защитата на правата и свободите на човека и гражданина.
vatandaşın hak ve özgürlüklerinin tanınması, onaylanması ve uygun garantisinden oluşur.

Защо е нужна реформацията, и свободите, и възможностите, които ще донесе на смирените кралски поданици.
Yeniliğin neden gerekli olduğunu ve getireceği özgürlüklerin ve fırsatların Kralın en önemsediği konular olduğundan bahsediyor.

Съединените щати са играли роля за оказване на помощ за защита на правата и свободите", заяви той.
Arnavut halkının ulusal özgürlüğünün en kritik anlarında, ABD hak ve özgürlükleri kurtarma rolünü oynamıştır.

за ценностите на демократичните ни общества и за правата и свободите на европейските граждани.
Avrupa vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini hedef almaktadır.