ТЯ ЖИВЕЕШЕ - превод на Турски

• yaşıyordu
• kalıyordu
• yaşardı
• yaşadı
• oturuyordu

Примери за използване на Тя живееше на Български и техните преводи на Турски

Тя живееше в постоянното състояние на хипер реалност.
Sürekli olarak gerçeküstü bir durumda yaşıyormuş.

Не знаеше, че и тя живееше с нас.
Onun da bizimle birlikte yaşadığını bilmiyordun.

Тя живееше в златен свят.
Altın bir dünyada yaşıyordu.

Тя живееше пълноценно.
İyi bir hayat yaşadı.

Не ми е казала нищо, но тя живееше доста диво.
Hiçbir şey söylemezdi ama oldukça çılgın bir hayat yaşardı.

И тя живееше при вас от кога?
Peki, burada sizinle ne kadardır kalıyor?

Тя живееше тук, и… защото аз исках да уча английски… тя… тя… тя ме.
Burada yaşıyordu ve… ben İngilizce öğrenmek istiyordum. O, o, bana öğretti.

Тя живееше на планета, наречена Кеб. Помагаше на хората да се въздигнат към по-високо ниво на съществуване.
Kheb adında bir gezegende yaşıyordu ve insanların varoluşun daha yüksek bir derecesine yükselmesine yardım ediyordu.

Тя живееше в Ел Пасо, и беше толкова въодушевена че внучката и е покръстена в църквата Санта Мария.
El Pasoda oturuyordu ve Santa Maria kilisesinde vaftiz olacak bir torunu olacağı için çok heyecanlıydı.

Тя живееше на съседния остров, но гребеше до нашия плаж, защото беше по-спокоен.
Yakındaki bir adada yaşıyordu. Bizim kumsala kürek çekerek gelmişti. Çünkü biz daha güneydeydik ve daha rahat bir yerdi.

Тя живееше чрез мен много години, казвайки си, че аз ще бъда най-малко заместник комисар и, че може би ще напусна полицията.
Amir yardımcısı olacağımı söyleyerek en kötü polis departmanın da yıllarca yaşadı benimle.

Тя живееше в САЩ, криейки се под чужда самоличност, която, по някакъв начин, Вие сте разкрили, проследили сте я и сте я убили.
Bu kız, sen onu bir şekilde bulup, izini sürüp öldürene kadar Amerikada çalınmış bir kimlikle gizlenerek yaşıyordu.

Не ми беше спокойно, че тя живееше сама, но… Елиз Вогелсън беше много… жена със силна воля.
Onun tek başına yaşamasını tasvip etmiyordum ama Elise Vogelsong oldukça inatçı bir kadındı.

Но не можех да остана за дълго в този апартамент, защото тя живееше при дядо си и беше неудобно.
Ama burada uzun süre kalamam çünkü büyükbabasıyla yaşıyor ve bu da durumu zorlaştırır.

Предполагам, че имах Куин, но… факта, че тя живееше на един час път и аз никога.
Ve sanırım Quinn vardı ama şu anda bir saatlik mesafede yaşamasına rağmen onu hiç aramamam gerçeği gösteriyor.

И тя живя… за около година и половина.
Yaşadı da… bir buçuk yıl falan.

Каза, че тя живее в Холивуд, някъде на"Франклин".
Hollywoodda yaşadığını söyledi. Franklin tarafında bir yerde.

Тя живя още 15 години и ни дари с внук, Ерик.
Kızım 15 yıl daha yaşadı ve bize bir torun verdi, Eriki.

Не, но ни насочи Къде мисли, че тя живее.
Hayır ama yaşadığını düşündüğü yeri tarif etti.

Тя живее в Париж през следващите години и умира на 65 години от сърдечен удар.
Sonraki yıllarda Pariste yaşadı ve 65 yaşında kalp krizinden öldü.