Примери за използване на Ölene на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana uyar, ama ne olursa olsun ben ölene kadar beni sakın öpme.
Trent Rabner eşi ölene dek ona sadıktı.
Freud ölene dek… ki bu da hafta sonuna kadar demek.
Kurbanları ölene kadar, onlardan küçük parçalar kesiyor.
Seni sewiyorum ve ölene dek bu devam edecke.
Diğer Elf lerin küçük çekiçleriyle onu ölene kadar dövmemelerine şaşırdım doğrusu.
Jackie Chani geçen bir oyuncu olup… yaşlanıp ölene kadar film yapmak.
Bu sen ölene kadar sürekli devam edecek, çünkü işe yaraması için bu tek yol.
Ölene kadar orada çalışırlar.
Bonnie ölene kadar Elena uyanmayacaktır.
Açlıktan ölene dek.
Öleceğim güne kadar… ölene kadar hayatımda asla başka bir kadın olmayacak.
Köpek yaşlanıp ölene kadar Manny arka bahçede mi yatsın?
Herkes ölene kadar birbirlerine girecekler.
Mezun olana ya da ölene kadar kalsam yeter.
Ölene kadar savaşacağım sizinle!
Bana,'' Ölene kadar, hayatımda sadece sen olacaksın.'' demişti.
vücudu ölene dek asılı kalacak.
Caldor ve adamlarının hepsi ölene kadar olmaz.
hastalıkta ve sağlıkta, ölene dek.