Примери за използване на Özgürce на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bizim bugün özgürce bu vatan toprakları üzerinde….
Bu akşam, dostumuz Fishin altı yıldır özgürce nefes aldığı ilk gün.
Bırak özgürce yaşayayım.
Sokağa çıkıp özgürce büyüyen bir nesil daha olmadı.
Yetişkinler için Özgürce sohbeti<
Özgürce kendim olabileceğim bir yere ulaşalım!
Çünkü ülkemde dini inancımı özgürce yaşamak istiyorum.
Ayın soluk ışığında daima özgürce koşasın.
Çok fazla alıştırma gerekiyor ama bununla bir gün özgürce uçabilirsin.
Tekrar söylüyorum, herkes özgürce istediğini düşünür.
Belki de bu dünyada özgürce yürümeye hazır değilsin.
Yürürdüm bütün kalbimle, özgürce ve gururla.
Gazeteciler işlerini özgürce yapabilmelidirler.
Ve bir dahaki dolunay zamanında yıllardır ilk kez özgürce yürüdüm.
Sen bir kadınsın ve artık özgürce fortlatacaksın!
Jeanne Schneider hükmünün kalanını Fleury-Mérogis hapishanesinde tamamladı ve Fransada özgürce hayata veda etti.
Özgürce yaşanılsın dünyada.
Kişinin kişiliğinin özgürce gelişmesinin garantisinin bir parçasıdır.
Özgürce sevgiye inanıyor.
Özgürce rol oynamak nedir?