Примери за използване на Ajan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ajan Daniel Sommers… Beni bu birime getiren kişi.
Görev yoksa ajan olsam ne olur?
Ajan yerleştirdiler, belgeleri çaldılar, vs. vs.
Ajan, bir Amerikan vatandaşından hamile kalırsan seni sınır dışı etmeyeceklerini söyledi.
Diğer 7 şehirdeki 9 aktif olmayan ajan da işkence görmüş ve öldürülmüş.
Ajan Shaw, kimlik belirlemek amacıyla iz araması yaptık.
Ajan olduğuna göre kimse senin kardeşim olduğunu bilmiyor mu?
Beni birkaç ajan arkadaşın ile alt edebileceğini mi düşündün?
3 federal ajan vardı.
Bu davana atanan ajan Matt Seeley.
Katılıyorum Ajan Hanna ama bu iş çok zorlaştı.
Bilgisayar 2.0ı yükleyen ve ajan olmayı seçen bendim. Bedelini ödeyense o oldu.
Dün ajan olduklarını düşündüğü için kendi ailesini ele vermeye razıydı.
Bu, Sam Cooper, sana bahsettiğim ajan.
Eğer sen gidersen, 2 yerine 3 ölü ajan olur.
İtirafımı geri çekmek gibi bir niyetim yok Ajan Hanna.
Merhaba, ben süper ajan Karen Walker.
Biz ajan değiliz.
Tek başına, Gerçek IRA NorCal terörist grubunu çökerten ajan.
New Havenda 700, çevre ofislerde 70 tane ajan var.