Примери за използване на Alın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tamam, beni alın, ama kocam yaşıyor.
Küçük alın küçük beyin demektir. Tıpkı maymunlar gibi.
Kalıntının alın kemiğini diğerlerinden ayıran oldukça fazla iz var.
Eşyalarınızı alın, ve aşağıya inin.
Kendiniz için yeni üniformalar alın.
Efendim, beni öğrenciniz olarak alın.
Silahlarınızı alın!
Etrafı çembere alın, onlar yakalanana kadar giriş çıkış yasak.
Alın intiharı Tris için iç çatışma yaratır.
Pozisyonlarınızı alın ve bekleyin.
Güzel bir alın ve şehvetli bir ses.
Alın kemiğinde, darbe izi var.
Eşyalarınızı alın. Virginia Sahiline gidiyoruz.
Kız arkadaşınıza bir şey alın, bayım.
Hadi. Bunu bir uyarı olarak alın çocuklar.
Alın cüzdanını getirmiştim.- Senin derdin ne?
Nefes alın ve bir iki saniye bekleyin.
Yumurtaları alın ve kaçın!
Alın, burun ve ağzınız var.
Alın kemiğindeki hasar beyin dokusuna aşırı zarar vermiş olabilir.