да кажа
söylemek
demek
söyleyeceğim
anlatmak
dememi да разкажа
anlatmak
anlatayım
bahsetmek
söylemek да обясня
açıklamak
anlatmaya
açıklayacağım
anlatacağım
açıklayabilirim
izah
açıklayacak
açıklarım да споделя
paylaşmak
söylemek
anlatmak казваш
söylüyorsun
diyorsun
söylersin
anlatmadığın
adın разказването
anlatmak
anlatımının да кажеш
söylemek
demek
söyleyeceğim
anlatmak
dememi да каже
söylemek
demek
söyleyeceğim
anlatmak
dememi да разкаже
anlatmak
anlatayım
bahsetmek
söylemek да кажем
söylemek
demek
söyleyeceğim
anlatmak
dememi да разкажем
anlatmak
anlatayım
bahsetmek
söylemek да разкажеш
anlatmak
anlatayım
bahsetmek
söylemek да обяснят
açıklamak
anlatmaya
açıklayacağım
anlatacağım
açıklayabilirim
izah
açıklayacak
açıklarım да споделиш
paylaşmak
söylemek
anlatmak да обясниш
açıklamak
anlatmaya
açıklayacağım
anlatacağım
açıklayabilirim
izah
açıklayacak
açıklarım да обясните
açıklamak
anlatmaya
açıklayacağım
anlatacağım
açıklayabilirim
izah
açıklayacak
açıklarım
Nathana aile geçmişimizi anlatmak istiyorum. Искам да разкажа на Нейтън Нашата семейна история. Eğer gidip herkese anlatmak istiyorsan git anlat hadi. Ако искаш да кажеш на всички, давай, кажи им. Teğmenin anlatmak istediği şey Taidada görmüş olduklarınızı asla unutmamanız gerektiğidir. Лейтенантът иска да каже , че никога не трябва да забравяте това, което видяхте в Таида. Oblomov Olgaya ne gördüğünü anlatmak istedi fakat aniden esnedi. Обломов искаше да разкаже на Олга какво е видял, но се прозина. Bana her şeyi anlatmak zorunda değilsin. Не трябва да ми казваш всичко.
Yüksek sesle şükranımı duyurmak Ve bütün harikalarını anlatmak için. За да възглася с глас на хваление, И да разкажа всички Твои чудесни дела. Трябва да кажем . Bazen gerçekleri anlatmak kolay olmayabiliyor, anlıyor musun? А понякога не е лесно да кажеш истината, разбираш ли ме? Bence şunu anlatmak istiyor. -Evet? Мисля, че е искал да каже . Kafasını kestim ve hikaye anlatmak için burada olmadığından memnunum. Аз го обезглавих и съм доволен, че не тук да разкаже историята. Cerrahi şefine federal kuralları anlatmak mı? Казваш някакви правила на шефа на хирургията?Eğer çuvallarsam… onun pire fıkrasını anlatmak zorunda kalırım. Тогава ще трябва да разкажа вица за бълхата, който е не по-малко мръсен. Julieye anlatmak zorundasın. Трябва да кажеш на Джули. İzleyicilerimize dünyanın sonunu anlatmak için kaç dakikamız var? Колко време имаме да кажем за края на света? İnsanlara anlatmak istiyor. Иска да каже на хората. Kim bize yardım için bir hikaye anlatmak ister? Ben? Кой иска да ни помогне да разкажем история? Ondan sonra Coleun tek yapması gereken hikayeyi anlatmak . След това Коул трябваше само да разкаже историята. Başına her ne geldi ise bana anlatmak zorunda değilsin. Каквото и да си преживяла, не е нужно да ми казваш . Gözlerin benim dünyamı değiştirdiğine dair anlatmak istediğim bir hikaye var. Изкам да разкажа историята на очите, които промениха моя живот. Sorunlarını anlatmak için birine ihtiyaç duyduğunda. Точно когато имаш нужда да разкажеш на някой за тревогите ти.
Покажете още примери
Резултати: 594 ,
Време: 0.1067