Примери за използване на Atlatmak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunu tek başına atlatmak zorunda değilsin.
Sarıtaş, gazetecileri atlatmak için mekandan tek ayrıldı.
Sen atlatmak düşman saldırılarına gökyüzünde uçuş kontrol etmek zorunda.
Benim için bir ilişkiyi atlatmak hiç, bir haftadan uzun sürmedi.
Senin için bir ilişkiyi atlatmak hiç, bir duştan uzun sürmedi.
Atlatmak, zor iş… Ama, ben.
Bunu atlatmak için Dr. Coxun yardımımıza ihtiyacı var.
Böylesine acı verici bir şeyi atlatmak kolay değil.
İmkansızı başarmak, atlatılmazı atlatmak--.
Ben sadece…-… bunu atlatmak istiyorum.
Zor olan şey ise bunu yalnız başınıza atlatmak zorunda olmanız.
Tek yapmamız gereken geceyi atlatmak.
Yoğun trafiğe atlatmak istedim.
Kötü adamları atlatmak?
Ama sadece kapının önündeki polisleri kafeste saklanarak atlatmak için.
TEOG Sınavını başarılı bir şekilde atlatmak için neler yapılmalı?
Sadece her şeyi atlatmak istiyorum.
Çünkü berbat bir şey oldu ve atlatmak için bizim yardımımızı istemedi.
Bu geceki uçuşu ekstra sorunsuz atlatmak için sana ihtiyacım var.
Yırtıcı hayvan Atlatmak Chevrolet.